Türkiye Barolar Birliği Dergisi 159.Sayı

308 Elkoymanın Hukuki Sonuçları Bağlamında Elkonulan Eşya ve Diğer Malvarlığı Değerlerinin ... halde artık bir tali ceza davası niteliğindeki iade davası söz konusu olacaktır.123 Bunun yanında mağdurun eğer birinci olasılıkta talebi kabul edilmez ise bu işlem aleyhine hâkime başvurması da mümkündür ve bu halde de yine aynı şekilde iade davası söz konusu olacaktır. Nitekim Kanunda her ne kadar Cumhuriyet savcısının kararı aleyhine “itiraz” edilebileceği belirtilmiş ise de burada teknik anlamda bir itirazdan değil124 Cumhuriyet savcısı işlemine karşı iade davası açılmasından bahsetmek gerekmektedir. Hatta bu nedenledir ki bu dava yani Kanunun tabiriyle itiraz, CMK m. 268’deki süreye de tabi değildir. CMK m. 131/2’de ayrı bir süre de öngörülmediğinden bizce talepte bulunan, Cumhuriyet savcısının bu işlemine karşı, asıl ceza davası açılıncaya kadar her zaman iade davası açabilir. Yukarıda belirttiğimiz ikinci olasılıkta ise zaten doğrudan iade davası açılmış olacaktır. Kovuşturma aşamasında ise iade talebi asıl ceza davasının yanında bir tali ceza davası mahiyetinde olacağından, bu tali dava asıl ceza davasına bakan mahkemede açılacak yani asıl davaya bakan mahkemeden talepte bulunulacaktır. Kovuşturma aşamasında Cumhuriyet savcısının iade işlemi yapması mümkün olamayacağından bunun iade davasına konu edilmesi de mümkün değildir; böyle bir işlem tümüyle yok hükmünde olacaktır.125 b. Yargılama ve Karar İade davası açılması halinde hâkim veya mahkeme tarafından genel hükümlere göre iade yargılaması yapılacaktır. Bu yargılama ko123 Şahin/Göktürk, I, s. 359; Şen/Eryıldız, s. 99. Bizatihi Cumhuriyet savcısından iade yönünde bir talepte bulunulmuş olması halinde Cumhuriyet savcısının, bu hususta kendisi bir karar vermeyerek, sulh ceza hâkiminden karar vermesini istemesi mümkün değildir. Kanun, Cumhuriyet savcısını da iadeye yetkili mercilerden biri olarak saymıştır ve teorik olarak yukarıda belirttiğimiz gerekçelerle olağan olarak iade işlemi yapması gereken de bizce bizatihi Cumhuriyet savcısıdır. Bu nedenle kendisine iade talebiyle başvurulan Cumhuriyet savcısı, eğer talebin yerinde olmadığı kanaatinde ise bu talebi reddetmeli ve talepte bulunan kimse bu ret kararına karşı sulh ceza hâkimliğinde iade davası açabilmelidir. Bkz. Aydın, s. 213. 124 Aynı yönde bkz. Şahin/Göktürk, I, s. 359; Özbek/Doğan/Bacaksız, s. 375; Parlar, s. 346. Bunun kendine has bir düzenleme olduğu ve usul bakımından CMK m. 267 vd. hükümlerinin uygulanması gerektiği yönünde bkz. Özen, s. 758. 125 Muhakeme işlemleri açısından yokluk yaptırımı için bkz. Kunter, s. 326; Yenisey/ Nuhoğlu, s. 137-138; Toroslu/Feyzioğlu, s. 194-195; Centel/Zafer, s. 761; Öztürk/ Tezcan/Erdem/Sırma Gezer/Saygılar Kırıt/Alan Akcan/Özaydın/Erden Tütüncü/Altınok Villemin/Tok, s. 295-296; Şahin/Göktürk, II, s. 236; Okuyucu Ergün, s. 127 vd.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1