Türkiye Barolar Birliği Dergisi 159.Sayı

310 Elkoymanın Hukuki Sonuçları Bağlamında Elkonulan Eşya ve Diğer Malvarlığı Değerlerinin ... melerinden başka bir mahkemenin görev alanına giren bir sorunun çözümüne bağlı ise; ceza mahkemesi bu sorunla ilgili olarak da bu Kanun hükümlerine göre karar verebilir. Ancak, bu sorunla ilgili olarak görevli mahkemede dava açılması veya açılmış davanın sonuçlanması ile ilgili olarak bekletici sorun kararı verebilir”. Görüleceği üzere bu madde yalnızca kovuşturma aşamasında ve yine yalnızca yüklenen suçun ispatı ile ilgili olarak uygulanabilecek mahiyettedir.130 Ancak sınırlayıcı bir hüküm veya bir istisna hükmü olmadığından kıyas yoluyla iade yargılamasında tatbikine bir engel söz konusu değildir. Buna göre eğer eşyanın talep sahibine ya da talep sahiplerinden birine aidiyeti hususunda bir uyuşmazlık vaki olursa hâkim veya mahkeme, iade koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında çözülmesi gereken bu hukuki uyuşmazlığı kendisi çözebileceği gibi131 bu uyuşmazlık açısından görevli mahkemede dava açılması veya açılmış davanın sonuçlanması ile ilgili olarak bekletici sorun kararı da verebilir.132 Söz konusu uyuşmazlığı CMK lirtmektedir. Bkz. Gedik, s. 81. 130 Nispi muhakeme yapma ve bekletici sorun sayma kavramları için bkz. Kunter, s. 188 vd.; Yenisey/Nuhoğlu, s. 154 vd.; Öztürk/Tezcan/Erdem/Sırma Gezer/Saygılar Kırıt/Alan Akcan/Özaydın/Erden Tütüncü/Altınok Villemin/Tok, s. 211 vd.; Centel/Zafer, s. 717 vd. 131 Üçüncü şahısların eşya üzerinde hak iddia etmesi halinde eşyanın doğrudan mağdura iade edilmeyeceği yönünde bkz. Gökcen, s. 162; Parlar, s.346. Yargıtay Ceza Genel Kurulu da bir kararında eğer eşyanın aidiyeti konusunda bir uyuşmazlık varsa hak sahibi olduğu iddia edilen kişinin aidiyete ilişkin uyuşmazlığın çözümü için hukuk mahkemelerine başvurması gerektiği görüşünü dile getirmiştir. Nitekim YCGK’ya göre “(…) Bu hükümler uyarınca iade kararı verilebilmesi için, eşya ya da malvarlığı değerlerinin müsadereye tabi tutulamayacak olması ve aidiyetleri hususunda da herhangi bir kuşku bulunmaması gerekir. Aidiyetin ihtilaflı olduğu durumlarda ise hak sahibi olduğunu iddia eden kişi, aidiyete ilişkin uyuşmazlığın çözümü için hukuk mahkemelerine başvurmalıdır. Çünkü, ceza mahkemelerinin, elkonulan ancak müsaderesine tabi tutulmayacağı anlaşılan ve üzerinde hak iddia edilen eşya ya da malvarlığı değerlerinin aidiyeti hususundaki ihtilafları çözecek şekilde karar verme görevleri bulunmamaktadır” YCGK 17.1.2017 Tarih ve 2014/312 E, 2017/11 K sayılı kararı. https://karararama.yargitay.gov.tr, (Çevrimiçi), 23.8.2021. 132 İtCMK sisteminde ise kural olarak ancak mülkiyeti konusunda ihtilaf bulunmayan eşyanın iadeye konu olabilmesi olanaklıdır. Eğer bu hususta bir ihtilaf varsa ceza mahkemesi, bu ihtilafın çözümünü yetkili ilk derece hukuk mahkemesine havale edecek ve buradan bir karar çıkana kadar eşyanın muhafazasını emredecektir (İtCMK m. 263/3). Bkz. Tonini, s. 375-376; Bernasconi, s. 307; Ruggeri/Maggio, s. 805-806; Lattanzi/Lupo/Nappi, s. 854; Barbuto/Luerti/Pilla/Spina, s. 176. Bu açıdan ceza mahkemesinin eşyanın aitliği konusunda ortaya çıkabilecek bir hukuki uyuşmazlığı çözmek gibi bir görevi söz konusu değildir. Ruggeri/Maggio, s. 805; Grilli, s. 488, dipnot 140. Buradaki uyuşmazlığın sadece aidiyet ile de sınırlı olarak görülmemesi gerektiği ve örneğin finansal kiralama gibi iddiaların

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1