311 TBB Dergisi 2022 (159) Erkan SARITAŞ m.218’in kıyasen uygulanması yoluyla ilgili kanun hükümlerine göre ceza hâkiminin/mahkemesinin çözmesi halinde kararın bu husustaki kısmı eşyanın mülkiyeti hususunda kesin bir hüküm mahiyetinde olmadığından, ilgililer hukuk mahkemesinde bu konuda bir dava açabileceklerdir.133 İade yargılaması açısından mevcut veya toplanan delillere göre iade koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği incelenerek iade konusundan bir karar verilir. Hâkim veya mahkeme, yapacağı bu inceleme sonucunda eşyanın iadesine veya talebin reddine karar verecektir. Ancak kanun eşyanın iadesine “re‘sen” de karar verilebileceğini öngördüğünden hâkim veya mahkeme, talep sahibine ve haliyle huzurdaki uyuşmazlığın dışında bir kimseye iade yönünde de karar verebilir. Buna göre örneğin şüpheli, eşyanın kendisine iadesine karar verilmesini talep etmiş ise de sulh ceza hâkimi, eşyanın iadesine dair diğer koşullar gerçekleşmiş olsa bile eşyanın şüpheliye değil de mağdura ait olduğu sonucuna varırsa, şüphelinin talebinin reddiyle birlikte eşyanın mağdura iadesine de karar verebilir.134 dile getirildiği ve buna bağlı bir uyuşmazlığın söz konusu olduğu hallerde de bu hükmün uygulanması gerektiği de belirtilmiştir. Bkz. Cordero, s. 843. 133 Yenisey/Nuhoğlu, s. 421; Şen/Eryıldız, s. 100; Gedik, s. 81; Yaşar, s.667; Orhan, s. 160. CMK m. 131 gerekçesinde de “İlgililer, eşyanın geri verilmesi için hukuk davası da açabileceklerdir” denilmektedir. Nitekim Y17HD’nin bir kararına yansıyan olayda “…davacıların sanıklar tarafından gasp edilen ve adli emanette bulunan paralardan 30.000,00 TL’nin kendilerine ait olduğunun tespiti ve iadesi için asliye hukuk mahkemesine dava açtığı” görülmektedir. Karardan anlaşıldığı üzere asliye hukuk mahkemesi, davanın koruma tedbirleri nedeniyle tazminat davası mahiyetinde olduğunu düşünerek görevsizlik ile davayı ağır ceza mahkemesine göndermiş, ağır ceza mahkemesi ise talebin CMK’nın 141/1-j maddesi kapsamında kalmadığı gerekçesiyle karşı görevsizlik kararı vermiş, Y17. HD ise istemin CMK m. 131 kapsamında olduğu zira anılan madde gerekçesinde “İlgililer, eşyanın geri verilmesi için hukuk davası da açabileceklerdir” düzenlemesine yer verildiği gerekçesiyle uyuşmazlığa bakma görevinin asliye hukuk mahkemesine ait olduğu sonucuna varmıştır. Bkz. Y17HD., 28.2.2013 tarih ve 2013/376 E, 2013/2513 K sayılı kararı, https://karararama.yargitay.gov.tr, (Çevrimiçi), 20.8.2021. 134 YCGK’nın aşağıda da zikredilen (bkz. aşağıda dipnot 136) bir kararında, Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nin ilk derece mahkemesi sıfatıyla baktığı bir davada, eski Yargıtay üyesi olan sanığın kullanımında iken el konulan bilgisayarın Yargıtay Başkanlığı’nca üyelerin kullanımlarına tahsis edilen eşya niteliğinde olduğu gerekçesi ile sanığın bilgisayarın kendisine iadesi yönündeki talebini reddettiği ve eşyanın Yargıtay Başkanlığı’na iadesine karar verdiği anlaşılmaktadır. Kararda bu hususla ilgili olarak “söz konusu eşyanın Yargıtay eski üyesi olan sanığa çalıştığı kurum olan Yargıtay Başkanlığı’nca görevi nedeniyle tahsis edilmesi, ilk derece mahkemesi sıfatıyla yargılama yapan Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nin aidiyet
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1