Türkiye Barolar Birliği Dergisi 159.Sayı

315 TBB Dergisi 2022 (159) Erkan SARITAŞ üçüncü kişilere hangi şartlarda ve ne suretle teslim ve iade edilecekleri ve hatta teslim ve iade kurumlarına konu olup olamayacaklarını da belirlemeleri açısından oldukça önemlidir. Ancak şurası kesindir ki geçici mahiyette bir tedbir olarak elkoyma, eşyanın mülkiyeti açısından bir değişikliğe sebebiyet vermemektedir. Bir başka ifade ile eşya, elkoymadan önce kimin mülkiyetinde ise elkoyma işlemi sonrasında da onun mülkiyetinde kalmaya devam etmektedir. Elkoyma işleminin eşyalar açısından asıl sonuç doğurduğu hukuki kurum ise zilyetliktir. Nitekim elkoyma işlemiyle birlikte o ana kadar eşyanın zilyedi olan kimsenin fiili hakimiyetini kullanma olanağı ortadan kaldırılmakta ve eşya, adli makamların fiili hakimiyetine geçirilmektedir. Ancak bir koruma tedbiri olarak elkoyma da geçici nitelikte olup bu tedbirin kaldırılması ve en geç yargılamanın sonunda eşyanın zilyedine iadesine karar verilebilmesi olasılığı her zaman var olduğundan, elkoyma işlemi, -bu işlem neticesinde zilyet eşya üzerindeki fiili hakimiyetini kullanma imkanını çok uzun bir süre için kaybetse bile- yine de zilyetliği ortadan kaldıran mahiyette bir işlem değildir. Bu işlemle birlikte adli makamlar eşyanın dolaysız zilyedi olurken, eşya yedindeyken elkonulan kimse ise dolaylı zilyet olarak kalmaya devam edecektir. Taşınmaz ve ulaşım araçları ile ortaklık paylarına CMK m.128 gereğince elkonulması halinde ise yalnızca malikin veya pay sahibinin sicil zilyetliğine bağlı tasarruf yetkisi kısıtlanmış olur ve fakat burada sicil zilyetliği adli makamlara geçmiş olmaz. Yine aynı madde gereğince hak ve alacaklara elkonulması halinde ise esasen eşyaya değil şüpheli, sanık veya diğer kişilerin, üçüncü şahıslar nezdindeki alacak veya sair haklarına elkonulmaktadır. Bu halde hak sahibi olan kişi, bu hakkın kendisine sağladığı talep yetkilerini kullanamaz hale gelmektedir. Elkoyma işlemiyle birlikte, eşya adli emanette muhafaza edilmeye başlanmakta olup bu durumun, muhakeme kesin hükümle neticelenmesine kadar sürmesi olasıdır. Ancak gelinen aşama itibariyle eşyanın adli emanette muhafazasına artık ihtiyaç duyulmayabilir. Bu olasılıkta, eğer Kanunda aranan koşullar gerçekleşirse elkonulan eşyanın şüpheli, sanık veya üçüncü kişilere teslimine olanak tanınmıştır. Esasen burada Kanun iki farklı hukuki kurumu teslim başlığı altında bir arada düzenlemiştir. Bunlardan ilki olan CMK m.132/5’te düzenlenen emaneten teslimde eşya, muhafaza edilmek ve istenildiğinde iade

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1