Türkiye Barolar Birliği Dergisi 159.Sayı

316 Elkoymanın Hukuki Sonuçları Bağlamında Elkonulan Eşya ve Diğer Malvarlığı Değerlerinin ... edilmek üzere geçici olarak teslim edilmektedir. Buna karşılık CMK m.132/6’da düzenlenen rayiç bedel karşılığı teslimde ise eşya geri istenmemek üzere ve fakat rayiç bedelinin ödenmesi karşılığı teslime konu edilmekte ve ileride müsadere kararı verilirse, müsaderenin konusunu da bu rayiç bedel teşkil etmektedir. Her iki halde de teslim, soruşturma aşamasında Cumhuriyet Başsavcılığının, kovuşturma aşamasında ise mahkemenin yapacağı fiili bir işlemle gerçekleşecektir. Buna karşılık CMK m.131’de düzenlenen iade, eğer koşulları varsa elkoymaya konu taşınır eşyanın veya malvarlığı değerinin dolaysız zilyetliğinin veya hak ve alacaklara ilişkin talep yetkisinin, kanunda belirtilen sebeplerin gerçekleşmesi üzerine ve henüz hüküm kurulmadan önce, herhangi bir bedel alınmaksızın ve istenildiğinde geri verme koşulu söz konusu olmaksızın, şüpheli, sanık veya üçüncü kişilere iadesi veya mağdura devredilmesi anlamına gelmektedir ve bu yönüyle teslimden oldukça farklı bir kurumdur. Kanun iade açısından eşyanın, genel mahiyette elkoymaya veya taşınmaz hak ve alacaklara el konulmasına konu olması açısından farklı şartlar ve fakat her ikisi için de aynı iade usulünü öngörmüştür. Bu iade usulü çerçevesinde kimi zaman bir tali ceza davasından söz etmek de gerekecektir. Nitekim Kanun, soruşturma aşamasında iadenin temelde Cumhuriyet savcısı tarafından yapılmasını kabul etmiş ve fakat ilgililere bu hususta doğrudan sulh ceza hâkimine başvurma imkânı da tanımış ve bunun yanında, birinci halde talep yönünde işlem yapılmazsa yine sulh ceza hâkimine başvurma olanağını da kabul etmiştir. Bu hallerde esasen iade konusunda bir tali ceza davasının söz konusu olduğunu belirtmek gerekir ki esasen kovuşturma aşamasında iadenin mahkemeden talep edilmesi halinde de aynı durum söz konusudur. Şu hususun altını çizmemiz gerekir ki bahsettiğimiz bu tali ceza davası neticesinde verilen eşyanın iadesi yönündeki karar, eşyanın mülkiyeti hususunda kesin bir hüküm mahiyetinde olmadığından ilgililerin hukuk mahkemesinde bu konuda bir dava açmalarına bir engel bulunmamaktadır. Yine ifade etmemiz gerekir ki sicil zilyetliğinin mevzu bahis olduğu tapu siciline kayıtlı taşınmazlar ve yine sicile kayıtlı ulaşım araçları yönünden elkoyma ile birlikte yalnızca bu zilyetlik sınırlandırılmakta olduğundan ve fakat bu zilyetlik dahi devlete geçmediğinden, esasen bu gibi eşyaların mağdura iadesinden bahsetmek de mümkün değildir. Dolayısıyla örneğin CMK m.131 kapsamında bir tapu kaydının iptali ile mağdur veya bir başkası adına tescili mümkün değildir.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1