Türkiye Barolar Birliği Dergisi 159.Sayı

343 TBB Dergisi 2022 (159) Ahmet AYAR Oysa Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin 28. maddesi çocukların eğitim hakkının fırsat eşitliği temelinde gerçekleşmesi gerektiğini vurgulamaktadır. Eğer çocuklar eğitim olanaklarına ailelerinin ekonomik durumları, yaşadıkları bölgeler, dinleri, ırkları gibi ayrımlara tabi tutulmadan ulaşabiliyorlarsa işte orada eşitlikten söz edilir. Bunun sonucunda ise, iyi eğitilmiş, yetiştirilmiş ve sağlıklı bireylerden oluşan toplumlarda sosyokültürel gelişmenin ekonomik gelişmeyi beraberinde getirdiği, ekonomik gelişmenin de sarmal şeklinde tekrar sosyokültürel gelişmeye yol açtığını söylemek mümkündür.20 Ancak ne yazık ki günümüzde birçok toplumda eğitim kararlarının alınmasında ailenin ekonomik geliri (gelir esnekliği) önemli bir parametre olmaya devam etmektedir.21 Bu da birçok çocuğun eğitim hakkını ihlal etmektedir. Nitelikli eğitimin üçüncü unsuru ise kalitedir.22 Eğitimde kalite yarınlarımızı oluşturan çocuklarımızın gelişimi için en önemli unsurlardan biridir. Kaliteli eğitim; sürece öğrencinin dâhil edildiği bütünleşik bir sistemdir.23 Eğitimde kalitenin sağlanması sadece öğretmende kalitenin sağlanması ve eğitim sürecinin kaliteli planlanması ile mümkün dan, konser salonlarından, tiyatro salonlarından, spor salonlarından bahsederken diğer taraftan yetmiş kişinin aynı sınıfta sıkışık bir şekilde oturduğu okula dahi benzemeyen okulların varlığını biliyoruz. Eğitimde toplumsal çelişkiler konusunda bkz. Zehra İpşiroğlu, “Eğitimde Yeni Arayışlar”, İstanbul 1997, s. 15 vd; Diğer taraftan pandemi nedeniyle okullar kapandı ve çocuklar uzaktan eğitim sürecine geçtiler. Ne var ki burada da eşitsizlik bir kez daha kendini hissettirdi. Bu eşitsizlik, öğrencilerin uzaktan eğitim sürecinde ihtiyaç duyduğu internet altyapısının yetersizliğinden, araç-gereçlere erişiminden, ev ortamındaki yetersizliklerden ve eksik ebeveyn desteğinden kaynaklanıyor. Özel okullarda okuyan çocukların web tabanlı uzaktan eğitime katılma oranlarının, devlet okullarında okuyanlara göre daha düşük olması, bu eşitsizliklerin bir diğer sonucudur. Bu hususta bkz. Reyhan Oksay, “Pandemi Gençlerin Geleceğini Nasıl Etkileyecek?”, Herkese Bilim Teknoloji Dergisi, Sayı: 296, 25 Kasım 2021, s. 13-14. 20 Tabak, s. 382. 21 Tabak, s. 374. 22 Bu hususta bkz. Yasemin Büyükşahin/Ali Ekber Şahin, “Öğretmenlerin Gözünden Eğitimde Kalite Sorunsalı”, Bartın Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, Cilt: 6, Sayı: 3, Ekim 2017, s. 1136. 23 Avrupa ülkelerinin çoğunda kodlama eğitimi ilkokula inmiş durumda. Estonya 2021’de, İngiltere 2014’te ilkokul seviyesinde öğrencilere kodlama öğretmeye başladı. Kanada’da “kodlama yeni matematiktir” sloganıyla, kodlama matematik müfredatının bir parçası olarak okutuluyor. Bizde ise lise seviyesinde bile kodlama eğitimi birçok okulda seçmeli ders olarak veriliyor. Bu yöndeki tespitler ve eleştiriler için bkz. Lale Akarun, “Dijital Dönüşüm Bir Eğitim Meselesidir”, Herkese Bilim Teknoloji Dergisi, Sayı: 294, 11 Kasım 2021, s. 3.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1