354 Çocuk Hakları Sözleşmesi Kapsamında Çocuğun Eğitim (Nitelikli Eğitim) Hakkına İlişkin ... Çocuğun yüksek yararı ve bu yararın önceliği kavramı, Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin 3. maddesinde temel ilke olarak belirtildikten sonra, diğer maddelerde de yer almaktadır. Örneğin, velayetin kullanılmasında, çocuğa bakma, onu yetiştirme ve temsil görevlerinin yerine getirilmesinde, evliliğin sona ermesi durumunda çocuğun anneye mi, babaya mı yoksa her ikisine birden mi verileceğinin belirlenmesinde, velayete ya da bakım hakkına sahip olmayan tarafla kişisel ilişkilerinin kurulmasında, evlat edinmede ve çocuğu ilgilendiren pek çok davada çocuğun yüksek yararına öncelik tanınır.51 Yine çocuğun yüksek yararının korunması sadece özel hukukta değil kamu hukukunda da temel ilkedir. Örneğin aile ortamından yoksun çocukların korunmasında, çocuk adalet sisteminde (suça sürüklenen veya suç mağduru olan, yargı süreci içinde bulunan), öğrenci statüsünde veya çalışma yaşamı içinde bulunan çocuklar gibi, çocuklarla ilgili tüm konularda çocuğun yararı ilgililer için rehber işlevi görür.52 Bu başlık altında TMK 346. maddesine atıf yapmak gerekir. Türk Medeni Kanunu’nun “Çocuğun Korunması” üst başlığı altında yer alan “Koruma Önlemleri” başlıklı 346. maddesine göre, çocuğun menfaati ve gelişmesi tehlikeye düştüğü takdirde, anne baba duruma çare bulamaz veya buna güçleri yetmezse, hâkim çocuğun korunması için uygun önlemleri alır.53 Çocuğun kişiliği, maddede çocuğun menfaat ve gelişimi olarak ifade edilmektedir54. Çocuğun menfaati kavramı, Çocuk Hakları Sözleşmesi’ndeki “çocuğun yüksek yararı” kavramı ile eşdeğerdir. Çocuğunmenfaatinin (yararının) veya kişiliğinin tehlikeye düşmesi, çocuğa karşı veli veya vasinin yükümlülüklerini ihlal etmesinden bağımsız olarak çocuğun sağlığının, gelişiminin, haklarının tehlikeye düşmesi anlamına gelir.55 Tehlikenin varlığı için zararın gerçekleşmesi gerekmez, zarara uğrama olasılığının varlığı önlem alınması için ye51 Akyüz, s. 54. 52 Akyüz, s. 54. 53 Hâkim, TMK 4 hükmü çerçevesinde, somut olayın özelliklerini göz önünde tutarak gerekli önlemleri alabilecektir. Bu kapsamda, özellikle, ana ve babaya belirli yönde davranışta bulunma veya belirli davranışlardan kaçınma yönünde talimat verilmesi yer almaktadır. Bkz. Dural/Öğüz/Gümüş, s. 367. 54 Özge Yücel, “Çocuğun Kayyım Tarafından Temsili”, Ankara 2011, s. 78. 55 Yücel, s. 78; Gülçin Elçin Grassinger, “Küçüğün Kişi Varlığının Korunması İçin Alınacak Tedbirler”, İstanbul 2009, s. 67-68.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1