Türkiye Barolar Birliği Dergisi 159.Sayı

441 TBB Dergisi 2022 (159) Melih SÖNMEZ anlaşılacağı üzere kıymetli evrak, maddi bir değeri olan, bu minvalde sahibine bir alacak hakkı sağlayan senetler olarak kabul edilmektedir. Kıymetli evrakın bir hak içermesi ve bu hakkın devredilebilir olması da ticari hayatta önemli misyonlar üstlenmesine vesile olmaktadır. Özellikle tek bir kâğıt parçası olarak çok yüksek meblağların ödenmesini sağlaması, ticari faaliyetler kapsamında bir ödeme aracı olarak tercih edilmesini ve yaygın bir şekilde kullanılmasını sağlamaktadır. Kıymetli evrakın en önemli özelliği senet ile hak arasında sıkı bir ilişkinin varlığıdır. Bu özellik, kıymetli evrakı sıradan senetlerden ayıran temel özellik olarak kabul edilmektedir. Bu bakımdan, kıymetli evrakın taşıdığı bu hakkın sonuç doğurabilmesi için senedin de mutlaka ibraz edilmesi gerekmektedir.1 Diğer bir ifadeyle hem senetteki hakkın talep edilebilmesi hem de senetteki hakkın devredilebilmesi için senedin ibrazı zorunludur. Senet, kıymetli evrakın maddi unsurudur ve bu maddi varlık günlük hayatta çeşitli tehlikelere maruz kalmak suretiyle fiziki varlığını kaybedebilir. Hukuk terminolojisinde senedin fiziki varlığını kaybetmesi zayi olma olarak ifade edilmektedir. Senet ve hak arasındaki yukarıda ifade edilen sıkı ilişki göz önüne alındığında, senedin zayi olmasının hakkın da zayi olmasına neden olup olmadığı, tartışılması gereken bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu tartışmanın gündeme gelmesinin temel sebebi, senedin zayi olmasının yetkili hamil nezdinde senedin borçluya ibraz edilebilme imkanını ortadan kaldırmasıdır. Senedin zayi olması sebebiyle senetteki meşru hak sahibinin borçludan bir talepte bulunamayacak olması, menfaatler dengesi bakımından kabul edilebilecek bir durum değildir. Diğer bir ifadeyle senedin zayi olmasının senetteki hakkın talep edilememesine neden olması ağır bir yaptırımdır. Bu hakkaniyetsiz durumun ortadan kalkması için, kanun koyucu kıymetli evrakın iptal müessesesini düzenlemiş ve belirli prosedürler yerine getirilmek şartıyla meşru hak sahibine, senetteki hakkın senetsiz bir şekilde talep edilebilmesine imkân tanımıştır. 1 Nama yazılı senetler bakımından aksi görüş için bknz. Şaban Kayıhan, 6728 sayılı Kanun ile Değişmiş Türk Ticaret Kanunu ve Çek Kanununa Göre Kıymetli Evrak Hukuku, Seçkin Yayıncılık, Ankara 2020, 7. Bası, s.33.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1