444 Kambiyo Senetlerinin Zıyaı Nedeniyle Alınan İptal Kararı ve Bu Kararın Senet ile İlgisi Olan ... onanmasıdır.6 Kıymetli evrakın iptali, senedini zayi ettiğini ispatlayan hak sahibinin bu hakkını senetsiz bir şekilde iptal kararıyla istemesi ya da yeni bir senedin hazırlanmasını talep edilmesi şeklinde iki önemli imkân sağlamaktadır.7 Ayrıca iptal kararı alınıncaya kadar ödeme yasağı kararı aldırma imkânı da vardır. Burada dikkat edilmesi gereken önemli unsurlardan bir tanesi, bedelsizlik nedeniyle açılacak iptal davası ile senedin zayi olması sebebiyle mahkemeden talep edilecek iptal kararının birbirinden farklı olmasıdır. Bedelsizlik nedeniyle açılacak iptal davası, kıymetli evrakın düzenlenmesine neden olan alt ilişkinin ortadan kalkması sebebiyle senet borçlularının senedin bedelsizliğine yönelik menfi tespit davası niteliğinde açtıkları bir davadır.8 Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenmemekle birlikte, isim benzerliği sebebiyle senedin zayi olması durumunda kıymetli evrakın iptali talebi ile farklı olduğu göz önünde bulundurulmalıdır.9 Ayrıca kıymetli evrakın iptali talebi, Hukuk Muhakemeleri Kanunu md. 383 kapsamında çekişmesiz yargı işlerinden10 kabul edildiğinden dolayı bir dava değildir. 6 Reha Poroy/Ünal Tekinalp, Kıymetli Evrak Hukuku Esasları, Vedat Kitapçılık, İstanbul 2018, 22. Bası, s.122. Poroy/Tekinalp tarafından yapılan bu tanımda yer alan, “yitirilen kıymetli evrakın geçersizliğinin mahkeme tarafından açıklanması” ibaresi tartışmaya açıktır. İptal kararı maddi hukuk açısından etkili olmadığı için, senedin kıymetli evrak vasfını kaldırmadığı gibi iyi niyetin korunmasını da ortadan kaldırmaz. Çünkü iptal kararının aksi ispatlanabilir. Ayrıntılı bilgi için böl. 3.3. İptal Karının, Senedi İyi Niyetle Elinde Bulunduran Hamil ile İptal İsteminde Bulunan ve Senet Borçlusu Arasındaki İlişkiye Etkisi. 7 age, s.121; Özkan Gültekin, “Kıymetli Evrakın Zayi Olması Halinde Hamilin Hakları”, Terazi Hukuk Dergisi, Ankara 2007, S.16, s.36. 8 İsmet Sayhan, Kambiyo Senetlerinde Mücerretlik İlkesi ve Bedel İlişkisi, Yetkin Yayınları, Ankara 2006, s.198. 9 Ali Bozer/Celal Göle, Kıymetli Evrak Hukuku, Banka ve Ticaret Hukuk Araştırma Enstitüsü, Ankara 2020, 9. Bası, s.44. 10 Ali Cem Budak/Varol Karaaslan, Medeni Usul Hukuku, Ankara/Adalet Yayınevi 2020, 4. Bası, s.352. Burada tartışmalı durumlardan bir tanesi, Ticaret Hukuku doktrininde ve bazı Yargıtay Kararlarında kıymetli evrakın iptal talebini, bir iptal davası olarak ele alıp konuyu açıklayan bazı görüşlerin bulunmasıdır. Örneğin Hasan Pulaşlı, Kıymetli Evrak Hukukunun Esasları, Ankara/Adalet Yayınevi 2020, 8. Bası, s.91: İptal Davasının Şartları; Ülgen/Helvacı/Kaya/Ertan, (Ülgen/Helvacı) s.59: İptal Davası Sonucunda Alınan İptal Kararının Hükümleri; Bozkurt, s.144, “... hamiline yazılı senetlerde iptal davası açılmadan...”; Yargıtay 11.HD., 20169880E., 2018/2363K., “...Dava, zayi sebebiyle bono iptali istemine dair olup...” Kıymetli evrakın iptalini bir iptal davası olarak niteleyen bu görüşlerin, usul hukuku bakımından tartışmalı olduğu söylenebilir. Yukarıda izah edildiği üzere kıymetli evrakın iptali HMK md.383 kapsamında çekişmesiz yargı işlerinden kabul edildiğinden ötürü bir dava değildir. Bu sebeple, kıymetli evrakın iptali gibi ortak konularda, Ticaret Hukukçularının ve Usul Hukukçularının birlikte çalışması, kavramsal karışıklıkların önlenmesi adına faydalı olacaktır.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1