Türkiye Barolar Birliği Dergisi 159.Sayı

471 TBB Dergisi 2022 (159) Melih SÖNMEZ kişinin, kıymetli evraka atfedilen bu önemli özellik sebebiyle, hakkını talep edememe riskini ortaya çıkarmaktadır. Diğer bir ifadeyle, zayi olması sebebiyle fiziki varlığı sona eren bir senette, alacak hakkının nasıl talep edilebileceği sorunu gündeme gelmektedir. Zayi olan bir senette alacak hakkının da ortadan kalkması hakkaniyet kuralları ile bağdaşmaz. Bu minvalde kanun koyucu, menfaatler dengesini göz önünde bulundurarak, zayi olan senetlerde hakkın talep edilebilmesi için iptal müessesesini düzenlemiştir. Genel olarak TTK md. 651 hükmü kapsamında ele alınan iptal kararının en temel amacı, zayi olması sebebiyle fiziki varlığını yitiren senetlerde, belirli prosedürler neticesinde alınan iptal kararıyla, hakkın senetsiz bir şekilde talep edilmesine veya yeniden senedin düzenlenmesine olanak sağlamaktır. Bu bakımdan iptal kararının, kıymetli evrakın en önemli özelliği olan senet ile hak arasındaki sıkı ilişkiye bir istisna oluşturduğu söylenebilir. İptal kararının hukuki sonucu incelendiğinde olumlu etki ve olumsuz etki olmak üzere genel bir sınıflandırmaya tabi tutulduğu görülmüştür. Olumlu etki çerçevesinde, iptal kararını aldıran karar hamili, kararı ibraz etmek suretiyle alacağını talep etme hakkı kazanırken, borçlu da iptal kararı aldıran karar hamiline karşı iyi niyetli yapacağı ödeme ile borcundan kurtulmaktadır. Olumsuz etki ise, kıymetli evrakın teşhis fonksiyonunun sona ermesidir. Diğer bir ifadeyle senet hamilinin senedi ibraz etmek suretiyle artık senet bedelini borçludan talep edemeyecek olmasıdır. Bu çalışmada iptal kararının bu iki temel etkisi, senetteki ilgili taraflar bakımından genişletilmek suretiyle analiz edilmiştir. Bu minvalde iptal kararının senetteki taraflara olan etkileri üç temel perspektifte değerlendirilmeye çalışılmıştır. Birinci perspektifte iptal kararının karar hamili ve senet borçlusu arasındaki ilişkiye etkisi incelenmiştir. Bu kapsamda karar hamilinin yeni bir senet düzenleme hakkı olup olmadığı, senet borçlusunun karar hamiline karşı ileri sürebileceği defiler ve iptal kararına rağmen ödemede bulunmayan senet borçlusuna karşı kambiyo senetlerine özgü takip yapılıp yapılamayacağı hususları tartışılmıştır. İkinci perspektifte iptal kararının etkisi, iptal karar hamili ve müracaat borçluları arasındaki ilişki bakımından incelenmiştir. Bu kapsamda iptal kararıyla müracaat hakkının kullanılamamasının hukuki

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1