Türkiye Barolar Birliği Dergisi 160.Sayı

321 TBB Dergisi 2022 (160) Talih UYAR Aynı doğrultuda: 17. HD. 15.12.2009 T. 8003/8465 (www.e-uyar.com) 17. HD. 26.10.2009 T. 7756/6765 (www.e-uyar.com) 17. HD. 08.10.2009 T. 4700/5799 (www.e-uyar.com) 17. HD. 23.06.2009 T. 2033/4554 (www.e-uyar.com) 17. HD. 11.06.2009 T. 1719/4135 (www.e-uyar.com) 17. HD. 22.04.2009 T. 163/2613 (www.e-uyar.com) IX- “Borçlunun, alacaklılarına zarar vermek kastıyla yaptığı tüm (hileli) tasarrufların iptali davalarında”, borçlu ile işlemde bulunmuş olan üçüncü kişilerin, ‘borçlunun mâli durumunu ve zarar verme kastını bildiğine’ dayanak teşkil eden emarelerden bir diğeri ise, “borçlu ile üçüncü kişinin aynı sektörde faaliyet göstermesi”dir.(*) 95 Borçlunun tasarrufta bulunduğu (taşınır ve taşınmaz mallarını devrettiği, üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarını temlik ettiği) üçüncü kişinin, “borçlu” ile aynı sektörde (işkolunda) -örneğin; inşaat sektöründe, tekstil sektöründe, özel hastane işletme sektöründe, ilaç sektöründe, basın sektöründe, petrol işletmeciliği sektöründe, turizm ve otelcilik sektöründe, taşımacılık sektöründe, gıda sektöründe, tarım sektöründe, emlak sektöründe vb. çalışıyor olmaları veya “borçlu” ile “üçüncü kişi” arasında taşeronluk ilişkisi bulunması halinde- “üçüncü kişi”nin “borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve alacaklılarına zarar verme kastını bilmediğini” ileri sürmesi hayatın olağan akışına aykırı bulunacağından, yüksek mahkeme öteden beri verdiği bütün kararlarında bu durumda, ‘borçlu ile üçüncü kişi arasındaki tasarrufun iptaline karar verilmesi gerekeceğini’ istikrarlı bir şekilde belirtmiştir. Gerçekten, yüksek mahkeme; √ “İİK’nın 280/I maddesi gereğince aynı sektörde faaliyette bulunan davalı şirketin, borçlunun mali durumu ve alacaklılarını ızrar kastını bildiğinin de kabulü ile dava konusu gemi satışına ilişkin tasarrufun iptaline karar verilmesi gerekeceğini”96 95 Güray Erdönmez, age. s: 225 vd. (www.e-uyar.com) 96 Bknz: 17. HD. 29.06.2020 T. 4212/4098 (www.e-uyar.com)

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1