Türkiye Barolar Birliği Dergisi 160.Sayı

376 Tasarrufun İptali Davalarında “Takip Konusu Alacağın Gerçek Bir Alacak Olması” Koşulu ... - Borçlunun taşınırını/taşınmazını satın alan 3. kişinin, borçlunun yakını (hışmı) olması, - Borçlunun taşınmazını elinden çıkardığı halde, taşınmazda uzun süredir oturuyor olması, - Taşınmazın halen borçlunun (boşandığı eşi, annesi, kızı vb.) tarafından kullanılıyor olması, - Borçlunun sattıktan sonra, aracını kullanmaya devam etmesi, - Üçüncü kişi tarafından taşınmazının/araçlarının, rayiç bedelinin iki katı bir bedelle satın alınması, - Üçüncü kişinin, borçlunun komşusu, vekili, avukatı, mali müşaviri olması, - Takip konusu borcun, borçlu tarafından -ödeme emri, icra dairesinde teslim alınarak kabul edilip, takibin kesinleştirilmesi, - Borçluya ait taşınırları/taşınmazları satın alan üçüncü kişilerin alım (mali) gücünün bulunmaması, - Borçlunun aynı gün birden fazla taşınmazını satması, ‘hayatın olağan akışına uygun düşmeyen’ işlemler olarak kabul edilmektedir.97 ● Yüksek mahkeme “tasarrufun iptali davaları”nda ‘hayatın olağan akışı’ kriteri ile ilgili olarak; √ “Dava konusu taşınmaz üzerindeki ipotekler dikkate alındığında taşınmazın tapudaki satış bedeli ile gerçek değeri arasında bedel farkı bulunmuyorsa da, taşınmazın 15.11.2013 tarihinde satılmasına rağmen 15.03.2014 tarihinde borçluya ödeme emrinin bu adrese tebliğ edildiği ve 24.03.2014 tarihinde aynı adreste haciz yapıldığı, buna göre, satışa rağmen borçlunun satış yapılan konutta oturmaya devam etmesinin, hayatın olağan akışına aykırı olduğu gibi, delil olarak sunulan istihkak davası ile ilgili olarak yapılan yargılama sırasında ibraz edilen kira sözleşmesinin, satıştan önceki 01.11.2013 tarihli olması olguları dikkate alındığında, satışın mal kaçırma amacı ile yapıldığının anlaşıldığını”98 97 A. Şahabettin Sertkaya/Süleyman Kul, age. s: 352 98 Bknz: 17. HD. 03.03.2020 T. 5130/2451 (www.e-uyar.com)

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1