Türkiye Barolar Birliği Dergisi 161.Sayı

105 7BB 'HUJLVL 6Hda <a÷PXU 6h0(5 Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi halinde, karar bu duruma mahsus bir sisteme kaydedilmektedir. Bir başka deyişle bu karar adli sicile değil de mahsus sicile kaydedildiği için bu karara ilişkin sanığın adli sicil ve arşiv kaydı bulunmaz.55 Bu kayıtlar, ancak bir soruşturma veya kovuşturmayla bağlantılı olarak Cumhuriyet savcısı, hâkim veya mahkeme tarafından istenmesi halinde, bu maddede belirtilen amaç için kullanılabilmektedir (CMK m. 231/13). Sonuç itibariyle sanığın denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlememesi ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere uygun davranması halinde, açıklanması geri bırakılan hüküm ortadan kaldırılarak, davanın düşmesi kararı verilecektir (CMK m. 231/10). Sanık denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işler veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranır ise, mahdirildiğinde; Geçmişte sabıkası bulunmayan ve kısa süreli hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilen çocuk sanıklar hakkında yerel mahkemece, hüküm tarihi itibarıyla hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının diğer kişiselleştirme hükümlerinden önce re’sen değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, sanıklara verilen kısa süreli hapis cezasının TCK’nın 50/3. maddesi uyarınca zorunlu olarak seçenek yaptırıma çevrildiği gerekçesiyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır. Diğer taraftan kabule göre de ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 10.06.2014 gün ve 180-324 sayılı kararında açıklandığı üzere 5237 sayılı TCK’nın 50. maddesinin 6. fıkrası ile yalnızca yetişkin sanıklarla ilgili bir düzenleme öngörülmüş olduğundan, kısa süreli hapis cezası aynı kanunun 50. maddesi uyarınca seçenek tedbire çevrilen çocuk sanık Pınar hakkında seçenek tedbirin gereklerinin yerine getirilmesine 30 gün içinde başlanmaması veya başlanıp da devam edilmemesi halinde kısa süreli hapis cezasının tamamen veya kısmen infaz edileceğinin ihtarına karar verilmesi de isabetsizdir. Bu itibarla, yerel mahkeme direnme hükmünün hüküm tarihi itibariyle hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükmünün diğer kişiselleştirme hükümlerinden önce re’sen değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, sanıklar hakkında hükmolunan kısa süreli hapis cezasının TCK’nın 50/3. maddesi uyarınca zorunlu olarak seçenek yaptırıma çevrildiği gerekçesiyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi ve kabule göre de 5237 sayılı TCK’nın 50. maddesinin 6. fıkrası ile yalnızca yetişkin sanıklarla ilgili bir düzenleme öngörülmüş olduğundan, kısa süreli hapis cezası aynı kanunun 50. maddesi uyarınca seçenek tedbire çevrilen çocuk sanık Pınar hakkında seçenek tedbirin gereklerinin yerine getirilmesine 30 gün içinde başlanmaması veya başlanıp da devam edilmemesi halinde kısa süreli hapis cezasının tamamen veya kısmen infaz edileceğinin ihtarına karar verilmesi isabetsizliklerinden bozulmasına karar verilmelidir”, Yrg. CGK, E. 2014/3-86, K. 2015/200, T. 9.6.2015, https://karararama.yargitay.gov.tr/, (E.T:09.12.2021). 55 Süleyman Türkarslan, “Adli Sicil Kayıtlarının Hukuki Niteliği ve Silinme Koşulları”, Uyuşmazlık Mahkemesi Dergisi, S. 4, 2014, s. 22.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1