106 +kPn $oÕkOanPaVÕnÕn *HUL BÕUakÕOPaVÕ .aUaUÕnÕn 0HPXUL\HWH (WkLVL keme hükmü açıklayacaktır. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkûmiyet hükmü kurabilecektir (CMK m. 231/11). Mahkeme açıklayacağı hükmü önceki hükme yalnızca atıf yaparak değil tüm gerekçeleri yeniden ortaya koyarak açıklamalıdır.56 Uygulamada genellikle hükmün açıklanmasını geri bırakan hâkim ile hükmü açıklayan hâkimin farklı olduğu ve bu nedenle sonra gelen hâkimin hükmü kanun yolu incelemesi yapar gibi hükmü açıkladığı görülmektedir. Bu neden burada yapılması gereken yalnızca önceden tesis edilen hükmün açıklanmasından ibaret olmalıdır.57 Burada hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına karşı yapılacak itirazda ilgili merciin değerlendirmesinin kapsamının ne olacağı önem arz etmektedir. İfade etmek gerekir ki itiraza ilişkin hükümlerde incelemede işin esasına girilemeyeceğine ilişkin bir düzenleme bulunmayıp nasıl ki tutuklamaya itirazda tedbire başvurulmasının hukuka uygunluğu da tartışılıyorsa HAGB’ye itirazda da bu şekilde bir değerlendirmenin yapılması gerekmektedir. Aksi bakış açısı hak arama hakkının ihlal anlamına gelecektir.58 Yargıtay’ın bu konuda yerleşik içtihadı, yapılacak itiraz incelemesinde merciin hem maddi hem hukuki inceleme yapacağı yönündedir.59 56 “5271 sayılı CMK’nın 230 ve 232. maddeleri uyarınca hüküm fıkrasında; “223. maddeye göre verilen kararın ne olduğunun, uygulanan kanun maddelerinin, tayin olunan ceza miktarının ve kanun yollarına başvurmanın mümkün olup olmadığının” hiçbir tereddüte yer vermeyecek şekilde açıkça gösterilmeli, öncelikle denetime imkan verecek şekilde, diğer taraftan kesinleştiğinde başka bir kararın varlığını gerektirmeden infaza esas alınabilecek nitelikte bir hüküm kurulmalıdır. Bu nedenle yerel mahkemece 5271 sayılı CMK’nın 232/6. maddesi uyarınca denetime imkân verecek ve kesinleştiğinde bir başka kararın varlığını gerektirmeden infaza esas alınabilecek nitelikte yeni bir karar verilmeyip, açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen hükme atıf yapılması usul ve kanuna aykırıdır. Bu itibarla, yerel mahkeme direnme kararının, denetime imkân verecek ve kesinleştiğinde bir başka kararın varlığını gerektirmeden infaza esas alınabilecek nitelikte yeni bir hüküm kurulmaması isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmelidir”, Yrg. CGK, E. 2014/8-145, K. 2015/145, T. 5.5.2015, https://karararama.yargitay. gov.tr/, (E.T:09.12.2021). 57 Karakehya, s. 572-573. 58 Özbek/Doğan/Bacaksız, s. 702. 59 “İtiraz incelemesi sonucunda nasıl bir karar verileceği ve bu bağlamda CMK’nın
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1