126 +kPn $oÕkOanPaVÕnÕn *HUL BÕUakÕOPaVÕ .aUaUÕnÕn 0HPXUL\HWH (WkLVL Kanun’un 27/1. maddesi uyarınca “meslekten çıkarma cezası” ile cezalandırmıştır. Bunun üzerine davacı memur kadrosuna atanma isteği ile yapmış olduğu başvurunun reddine konu işlemin iptali için dava açmıştır. İdare mahkemesi davada: “Davacının “özel hayatın gizliliğini ihlal etmek” fiilini işlediği gerekçesiyle 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş ise de, aynı kararda hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına da karar verildiği, dolayısıyla davacı hakkında bu aşamada Devlet memuru olmasına engel bir mahkumiyet hükmünün varlığından da söz edilemeyeceği göz önüne alındığında, davacının eğitim hizmetleri sınıfında istihdam edilmesine olanak bulunmamakta ise de, eğitim hizmetleri sınıfı dışında kalan diğer hizmet sınıflarından durumuna uygun olan bir hizmet sınıfında yer alan memuriyet kadrosuna atanması gerektiği, davacının yalnızca öğretmenlik mesleğinden çıkarıldığı, bu itibarla davacının eğitim hizmetleri sınıfı dışında kalan diğer hizmet sınıflarından birine atamasının yapılması talebinin açıktan atama kapsamında değerlendirilmesine hukuken olanak bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline” karar vermiştir. Bunun üzerine davalı idare iptal kararını temyiz etmiş ve Danıştay 12. Dairesi: “davacının ….hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına hükmedilmesi karşısında, hükmün sanık hakkında hukuki sonuç doğurmayacağının anılan maddede açıkça belirtilmiş olması nedeniyle, davacının memuriyetine engel olacak nitelikte bir suçtan mahkûm olduğundan söz edilemeyeceğinden ve 1702 sayılı Kanun’da meslekten çıkarılanların Bakanlığın diğer hizmet sınıflarında görev yapmasını engelleyici bir hüküm bulunmadığından, davacının yeniden göreve atanmasında bu yönüyle hukuki bir engelin bulunmadığı açıktır. Ancak öğretmen olarak görev yapmakta iken meslekten çıkarma cezası alarak kamu kurumuyla ilişiği kesilen davacının, başvuru esnasında kamu görevlisi olmadığı ve uyuşmazlığın yeniden memur olarak atanma talebinden kaynaklandığı anlaşıldığından, bu haliyle dava konusu başvurunun açıktan atama niteliğinde kabul edilerek, bu istemin açıktan atama koşulları çerçevesinde değerlendirilmesi gerekmektedir. …Bu durumda açıktan atama yapmak konusunda idarenin takdir yetkisinin bulunduğu ve bu konuda idarenin yargı kararı ile zorlanamayacağı açık olduğundan, ilköğretim okulunda Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni olarak görev yapmakta iken 1702 sayılı Kanun’un 27/1. maddesi uyarınca “meslekten çıkarma cezası” ile cezalandı-
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1