Türkiye Barolar Birliği Dergisi 161.Sayı

131 7BB 'HUJLVL 6Hda <a÷PXU 6h0(5 mesleğinin değerlerini sergilemede istenen düzeye ulaşamadığı ve kendisinden istifade edilemeyeceği anlaşıldığından” ifadesi Mahkemenin ceza davasının sonucuna değil, sadece yargılanmasına neden olan suçun vasıf ve mahiyeti ile davacının disiplin durumuna atıf yaptığını göstermektedir. Bu durumda, AYİM kararına bakıldığında, başvurucu hakkında üzerine atılı suçlar nedeniyle hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verildiği ve bu nedenle de başvurucunun anılan suçları işlediğinin tespit edildiğinin belirtildiği, diğer yandan yalnızca bu karar yeterli görülmeyerek özlük dosyasında yer alan diğer belgeler de birlikte değerlendirilmek suretiyle başvurucunun aşırı borçlanmayı alışkanlık haline getirmesi nedeniyle sözleşmenin feshi işleminin hukuka uygun olduğu yönünde hüküm kurulduğu görülmekle, bireysel başvuruya konu edilen AYİM kararında masumiyet karinesinin ihlal edilmediği ve kişi yararı ile kamu yararı arasındaki dengenin gözetildiği anlaşılmaktadır.” Sunulan gerekçeye karşın bireysel başvuruya ilişkin kararda oybirliği sağlanamamış karşı görüş gerekçelerinde ise; hükmün açıklanmasının geri bırakılması halinde suçun sabit olmadığı ve varsayımsa dayalı bir şekilde böyle bir sonuca varılamayacağı, idarenin bir fiilin sırf ceza yargılamasına konu edilmesini gerekçe göstererek suçu sabit kabul edemeyeceği, nitekim Anayasamızın 38. maddesinde bir suça sabit denebilmesi için bir “hüküm” yani mahkumiyet kararının gerekli olduğu, hükmün açıklanmasının geri bırakılması halinde kanun yollarından geçmiş ve kesinleşmiş bir hüküm bulunmadığı, somut olayda idarenin hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına konu fiiller bakımından bir araştırma veyahut inceleme yapmaksızın salt HAGB kararına dayanması, karar dışında dayanılan belgelerin de beş yıl öncesine ait olması ve bu belgelerde yer alan bilgilere rağmen davacının beş yıllık süre boyunca iş akdinin feshedilmemesi, nitekim idarenin görüş belirttiği yazıda da kullanılan dilin de bu yönde olduğu; tüm bu gerekçelere rağmen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının somut olayda hukuki sonuç doğurmasının açık bir şekilde masumiyet karinesini ihlal ettiği ifade edilmiştir.93 93 Bakınız: Serruh Kaleli, Engin Yıldırım, Erdal Tercan, Zühtü Arslan ve Hasan Tahsin Gökcan’ın Karşı Oy Yazıları.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1