Türkiye Barolar Birliği Dergisi 161.Sayı

150 ùLkk\HWH <HWkLOL .LşLOHU YH øUadHOHULnLn dHOLşPHVL 6RUXnX Şikâyet hakkından feragat ise şikâyetten vazgeçmeden (geri alınmasından) farklıdır. Şikâyet hakkından feragat, süresi geçmemiş, hiç açıklanmamış bir şikâyetin yapılmayacak olmasının açıklanmasıdır.14 Feragatten söz edilebilmesi için hakkın doğmuş olması yani suçun işlenmiş olması gerekir.15 Kovuşturma aşamasında şikâyetten vazgeçme sanığın kabulüne bağlı iken (TCK m.73/6), şikâyet hakkından feragat tek taraflı bir işlemdir. Çünkü artık şikâyet edilmiş ve bu nedenle hakkında bir kamu davası açılmış olan kişi beraat ederek aklanmayı tercih edebilir.16 II. Bir Suçu Soruşturulması ve Kovuşturulması Şikâyete Bağlı Kılan Unsurlar 1. Suçla Korunan Şahsi Menfaatin Suçla Korunan Kamusal Menfaatten Önde Olması Suçlardan bazılarının şikâyete bağlı kılınmasının çeşitli gerekçeleri vardır.17 Bunlardan ilki, bu suçlarla korunan hukuki değerlerin birey ve toplum için resen soruşturulan suçlara nazaran daha az önemli sirle yaralama suçuyla ilgili olarak aynı gün hastanede kolluk görevlilerince hakları hatırlatılmayarak, vekilsiz olarak alınan beyanında sanıktan şikâyetçi olmadığını belirten ve eşinden boşanması nedeniyle mağdur üzerinde tek başına velayet hakkına sahip olan annenin, olaydan 3 gün sonra karakola müracaatta bulunarak şikâyetçi olduğunu ifade etmesi üzerine sanık hakkında açılan dava sonucunda, annenin ilk beyanında şikâyetçi olmadığını ifade etmesi ve şikâyetten vazgeçmeden vazgeçmenin mümkün olmaması sebebiyle verdiği düşme kararının mağdur vekili tarafından temyizi üzerine “...12 yaşından küçük katılan üzerinde velayet hakkını haiz anne M.D., olay günü kolluk görevlilerince hastanede ve hakları hatırlatılmayarak, vekilsiz olarak alınan beyanında, sanıktan şikâyetçi olmadığını ifade etmiş ise de, 3 gün sonra Haliç Polis Merkez Amirliğine müracaatla alınan beyanında, olayın şoku ile sanıktan şikâyetçi olmadığını ancak oğlunun tedavisinin devam etmesi ve psikolojik sorunlar yaşaması sebebiyle şikâyetçi olduğunu ifade etmesi, yargılama aşamasında da şikâyetini sürdürerek davaya katılması, sezgin küçüklerin kişiye sıkı sıkıya bağlı haklarını kullanmada 4721 sayılı Kanun’un 13. ve 16. maddeleri ile 15.04.1942 gün ve 14/9 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının, CMK’nın 234. maddesi hükmü de nazara alınmak suretiyle küçüğün haklarını koruyucu şekilde yorumlanmasının gerekmesi karşısında, şikâyetin devam ettiği gözetilerek sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, soruşturma aşamasında alınan ilk beyana istinaden şikâyet yokluğundan düşme kararı verilmesi” hukuka aykırı bulunmuştur. 12.CD, 07.10.2013 T., 2013/2162 E. ve 2013/22805 K., bkz. Şahin, s.312. 14 Mustafa Albayrak, “Şikâyete Tabi Suçların Özellikleri ve Bu Suçlara Bağlanan Hukuki Sonuçlar”, TBB Dergisi, S.77, 2008, s.291. 15 Karakehya, s.181. 16 Karakehya, s.181. 17 Bu hususta daha önce ileri sürülmüş görüşler çeşitlidir. Ancak üzerinde uzlaşılan husus bunun tek bir sebebinin olmadığıdır. Görüşler için bkz. Önder, s.402-403.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1