Türkiye Barolar Birliği Dergisi 161.Sayı

168 ùLkk\HWH <HWkLOL .LşLOHU YH øUadHOHULnLn dHOLşPHVL 6RUXnX Son olarak taksirle yaralama suçuna ilişkin 2020 tarihli Yargıtay Ceza Genel Kurulu kararında da aynı uygulama devam ettirilmiştir. İlave gerekçe olarak “5237 sayılı TCK’da yaşı küçük mağdurlar diğer bir ifadeyle çocuklar bakımından yaş dönemleri düzenlemesi öngören tek madde olan ‘Çocukların cinsel istismarı’ başlıklı 103. maddesinde yer alan düzenlemeden yararlanılmak suretiyle, ceza muhakemesinde davaya katılma bakımından ayırt etme gücü noktasında yaşla ilgili problemin çözümü yoluna gidilmelidir.” gerekçesi kararda vurgulanmıştır.86 Burada söz konusu olan hukuk uygulama yöntemi, kanun boşluğunun kıyas yoluyla doldurulmasıdır. Yukarıda da belirtildiği üzere kıyasın söz konusu olabilmesi için kıyas yapılan iki kurumun benzer mahiyette olması gerekir. Yargıtay, cinsel suçlarda rızaya ilişkin düzenlemeyi diğer suçlara ilişkin şikâyet hakkının kullanılması halleri için de kıyasen uygulanabilir kabul etmektedir. Yukarıda vurgulandığı üzere şikâyet ile rıza hukuki nitelikleri farklı da olsa muhakemeye etkileri bakımından benzer kurumlar olarak kabul edilebilir. Dolayısıyla cinsel suçlar bakımından rızaya ehliyet için yasanın kabul ettiği yaş sınırı şikâyete ehliyet için de esas alınabilir. Ancak diğer suçlar bakımından aynı şey söylenemez, zira ayırt etme gücünün varlığı bir çocukta cinsel suçlarda söz konusu iken diğer hukuki değerler bakımından söz konusu olmayabilir. Dolayısıyla farklı suç türlerine ait uygulamalarda kıyasen çözüm geliştirilmiş olması yersizdir. Tüm bu değerlendirmeler ışığında şu sonuca ulaşılabilir: cinsel suçlar bakımından on beş yaş altı çocukların şikâyet veya davaya katılma anlamında ayırt etme gücünün varlığının ayrıca araştırılmasına gerek olmaksızın şikâyet ve katılma hakkını sadece kanuni temsilcileri vasıtasıyla kullanabilecekleri,87 on beş yaş üstü çocukların ise tek başlarına bu hakları kullanabilecekleri kabul edilebilir. Diğer suçlarda 86 YCGK, 2018/80 E., 2020/416 K., 13.10.2020, www.karararama.yargitay.gov.tr. 87 Burada kanuni temsilcilerin duruşmadan haberdar edilmesi de önemlidir. “On beş yaşından küçük olup ayırt etme gücü bulunmayan mağdurun kanuni temsilcisinin duruşmalardan haberdar edilmemesi halinde, mağdurun yaşı itibariyle onu temsilen davaya katılma ve kanun yoluna başvurma hakkı bulunan velisine gerekçeli kararın tebliğinde zorunluluk bulunmaktadır. Yargıtay uygulaması da bu yöndedir. 14. CD. 2018/10715 E., 2019/9815 K., 15.05.2019, Mehmet Beyhan Seçkin, “Ceza Muhakemesinde Mağdur ve Şikâyetçinin Hakları”, Uyuşmazlık Mahkemesi Dergisi, Yıl 8, Sayı 15, Haziran 2020, s.639.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1