Türkiye Barolar Birliği Dergisi 161.Sayı

195 TBB Dergisi 2022 (161) Hasan CAN bir süreç takip edilmektedir. Bu kapsamda hekimin teşhis ve tedavi tercihleri belirlenirken müşterek çalışmalar söz konusu olabilmektedir. Diğer yandan hastalık yönetimi süreci, hekimin tedavi özgürlüğü ve hastanın sağlık personelini seçme ve değiştirme hakkını ve sürece dâhil olan personellerin sorumluluğunu ortadan kaldırmamaktadır.33 Tıbbi müdahale sürecine katılan aktör sayısı artıkça, kullanılan tıbbi araç ve ilaçlar kompleks bir nitelik kazandıkça hastalık yönetimi sürecindeki organizasyonun daha dikkatli ve özenli olarak yürütülmesi gerekmektedir.34Ayrıca, konsültan hekimin görev ve uygulamalarında sorunlar meydana gelmesi durumunda, konsültan hekimle birlikte ona başvuran hekimin de sorumluluğu söz konusu olabilmektedir.35 Hastalık yönetimi sürecinde karşılaşılan organizasyon kusurları genel olarak iletişim, koordinasyon, yeterlilik, yetki sınırları ve vekâlet konularında meydana gelmektedir. Bu kapsamda organizasyon kusurlarının önüne geçilebilmesi bakımından iş bölümü, yetki sınırlamaları ve güven ilkesi36 sağlıklı bir şekilde yürütülmelidir.37 Hasta ile sağlık personellerinin (hekim, konsültan hekim, yardımcı personel) iletişiminin kopuk veya hatalı olması ciddi problemlere neden olabilmektedir. Özellikle tıbbi müdahale sürecinde telefonla talimat alma-verme, hatalı tıbbi müdahalelere sebebiyet verebilmektedir. Yatay ve dikey iş birliğinin sağlıklı yürütülebilmesi için verilen ve alınan talimatların doğru anlaşıldığının teyit edilmesi önem arz etmektedir.38 2.2.3. Tıbbi Standart Biyotıp Sözleşmesi’nin 4. maddesi gereğince “araştırma dâhil, sağlık alanında herhangi bir müdahalenin, ilgili mesleki yükümlülükler ve stan33 Hakeri, s. 201-202. 34 Hakeri, s. 202. 35 Polat, s. 35. 36 “Belirli bir riskli hareketi yapan kimsenin, benzer harekette bulunan başka bir kimsenin hukuken riskleri azaltmak veya ortadan kaldırmak amaçlı olarak kabul edilmiş teknik güvenlik normlarına uygun davranacaklarına güvenebileceğini, bu güvenmesinin kendisi aleyhine hukuksal sonuç çıkarmak için yorumlanamayacağı, insanların hareketlerini sürekli başkalarının olası hatalı davranışlarına göre şekillendirmek zorunda olmadıkları…”. Bkz. Yener Ünver, “Tıp Ceza Hukukunda Güven İlkesi”, Tıp Ceza Hukukunun Güncel Sorunları, V. Türk-Alman Tıp Hukuku Sempozyumu, Türkiye Barolar Birliği Yayınları, Ankara 2008, s. 886. 37 Hakeri, s. 203. 38 Polat, s. 35.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1