Türkiye Barolar Birliği Dergisi 161.Sayı

196 6a÷OÕk +L]PHWOHULndH ødaUHnLn 2UJanL]aV\Rn 6RUXPOXOX÷X dartlara uygun olarak yapılması gerekir”. Hasta Hakları Yönetmeliği’nin 11. maddesine göre “hasta, modern tıbbi bilgi ve teknolojinin gereklerine uygun olarak teşhisinin konulmasını, tedavisinin yapılmasını ve bakımını isteme hakkına sahiptir”. Tıbbi Deontoloji Nizamnamesi’nin 13/1. maddesinde “tabip ve diş tabibi, ilmi icaplara uygun olarak teşhis koyar ve gereken tedaviyi tatbik eder” hükmüne yer verilmiştir. Polat’a göre sayı itibariyle kamu hastanelerinden az olmalarına rağmen, özel hastane ve muayenehanelere yönelik şikâyetlerin oranının yüksek olması, hastaların daha fazla ücret ödemesi ve daha yüksek seviyede bir standart beklentisi içerisinde olmalarından kaynaklanmaktadır.39 Diğer yandan, özel hastanelerin sorumluluğu açısından kamu hastanelerine oranla daha yüksek tıbbi standartlar aranması, kamu hastaneleri açısından asgari standardın altına düşülmesi açısından gerekçe olmamaktadır.40 Acil durumlar gerekçesi ile acil servislerde özen kriteri yumuşatılamamaktadır. Hakeri’ye göre acil hallerde hekimin özen yükümlülüğünün daha düşük düzeyde belirlenmemesi gerekmektedir. Bunun yanında, acil servislerde farklı bir tıbbi standardın uygulanmasına da imkân verilmemelidir.41 Hekimlerin hukuki sorumluluğu açısından tecrübeli bir uzman hekimin standardı esas alınmaktadır. Bu kapsamda hiçbir hekim eğitim sürecinin kalitesiz olduğu, yeterli tecrübe sahibi olmadığı, alanındaki gelişmeleri yeterince takip edemediği vb. gerekçelerle özel hukuk sorumluluğundan kurtulamamaktadır.42 Bu açıdan hekimi istihdam eden kurumun personel seçiminden kaynaklı organizasyon sorumluluğunun bulunduğu da göz önünde bulundurulmalıdır. Meydana gelen organizasyon kusurları genel olarak aşağıdaki nedenlerden kaynaklanmaktadır: 39 Tıbbi uygulama hataları açısından yapılan bir araştırma sonucuna göre hata iddiasının oluşum yeri olarak “%40,1’i devlet hastanelerinde, %18,6’sı özel hastanelerde, %14,9’u (eski) SSK hastanelerinde, %7,4’ü üniversite hastanelerinde, %5,6’sı muayenehanelerde, %4,6’sı hastanın evinde, %2,8’i özel polikliniklerde, %1,8’i sağlık ocaklarında, %2,8’i sağlık evlerinde gerçekleşmiştir”. Bkz. Polat, s. 300-301. 40 Reşat Atabek, “Hastanelerin Sorumluluğu”, İstanbul Barosu Dergisi, 1986, C. 60, S. 10-12, s. 636. 41 Hakeri, s. 922. 42 Hakeri, s. 920.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1