Türkiye Barolar Birliği Dergisi 161.Sayı

14 .adÕnÕn ønVan +akOaUÕndan BLU 6aSPa gUnH÷L dLn’dH $\ak Ba÷OaPa *HOHnH÷L Birleşmiş Milletler Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesi Bildirgesi’nin giriş kısmında, kadına yönelik şiddet; kadınlar ve erkekler arasında mevcut olan, erkekler tarafından kadınlara karşı egemenlik ve ayrımcılık uygulamasına yol açan ve kadınların tam olarak ilerlemesini engelleyen ve kadınların erkeklerle kıyaslandığında ikincil bir konuma zorlanmasının önemli toplumsal mekanizmalarından biri olan tarihsel nitelikte eşit olmayan güç ilişkilerinin bir yansıması olarak açıklanmıştır. Bildirgenin birinci maddesinde kadına yönelik şiddet; bu tür davranışlarda bulunma tehdidi, baskı veya ister kamusal alanda ister özel hayatta olsun, keyfi olarak özgürlükten yoksun bırakma da dahil olmak üzere kadınların fiziksel, cinsel veya psikolojik zarar görmesi veya acı çekmesi ile sonuçlanan veya sonuçlanabilecek her tür fiil olarak tanımlanmıştır. Bildirge’nin ikinci maddesinde kadına zarar veren geleneksel uygulamalar açıkça, kadına yönelik şiddet eylemleri olarak belirtilmiştir.41 Uygulama sebebiyle şiddet mağduru olan kadınların ve kız çocuklarının, maddi ve manevi varlığın geliştirilmesi haklarının ihlal edildiği de anlaşılmaktadır. Aynı zamanda uygulama, hiç kimsenin, işkenceye, zalimane, gayri insani, haysiyet kırıcı cezalara veya muamelelere tabi tutulamayacağı kuralına da aykırıdır. Uygulama sebebiyle ayakları kırılan, yürümekte zorlanan ve bir nevi eve hapsedilen kadınların kişi özgürlüğü ve güvenliği haklarının da ihlal edildiği söylenebilir. Bu noktada kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkının yalnızca devlet tarafından hukuksuz tutulmalar şeklinde değil üçüncü kişiler tarafından hukuka aykırı tutulmaları da kapsar şekilde geniş yorumlandığına dikkat edilmelidir. Uygulama sebebiyle sakat kalan, hareket imkânı ve pek çok hakkı kısıtlanan kadınların yeterli bir yaşam seviyesine sahip olma haklarının da ihlal edildiği anlaşılmaktadır. Uygulamanın, “Her çocuğun ırk, renk, cinsiyet, dil, din, ulusal ya da toplumsal köken, mülkiyet ya da doğum bakımından hiçbir ayrım gözetilmeksizin, reşit olmayan kişi statüsünün gerektirdiği koruma tedbirlerinin ailesi, toplumu ya da devleti tarafından alınması hakkına sahiptir”42 hükmünü ihtiva eden Kişisel ve Siyasi Haklar Uluslararası 2003, C: 12, S: 9, s. 333. 41 United Nations Human Rights Office of the High Commissioner, “Declaration on the Elimination of Violence against Women”, 1993, https://www.ohchr.org/EN/ ProfessionalInterest/Pages/ViolenceAgainstWomen.aspx/ E.T. 09.06.2022. 42 Birleşmiş Milletler, “Kişisel ve Siyasi Haklar Uluslararası Sözleşmesi”, 1966, Hata! Köprü başvurusu geçerli değil.. 09.06.2022.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1