229 7BB 'HUJLVL 'LUHn <(öø1 zina eylemiyle sadakat yükümlülüğünü ihlal eden eşe karşı TMK m. 163’te düzenleme bulan “haysiyetsiz hayat sürme” sebebiyle boşanma davası açılabilecektir. Zinanın boşanma sebebi olması için, kadın veya erkek eş fark etmeksizin, bir defa evlilik dışı üçüncü bir kişiyle cinsi münasebette bulunulması yeterlidir. Evlilik dışı cinsi münasebetin bir defa gerçekleşmesini yeterli bulan yürürlükteki hukuk sistemimizin aksine, 1996 yılında eski Türk Ceza Kanunu (TCK) m. 441’in Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesine kadar zina bir suçtu ve zinanın suç oluşturması yönünden farklı bir düzenleme mevcuttu. Eski TCK m. 440, evli kadının zina suçunu işlemiş sayılması için, bir defalık evlilik dışı cinsi münasebette bulunmasını yeterli görmekteydi. Evli erkeğin zina suçunu işlemiş sayılmasında ise eski TCK m. 441, erkeğin zinasını suç olmaktan çıkarmak istercesine daha ağır şartlara bağlayarak: “karısı ile birlikte ikamet etmekte olduğu evde yahut herkesçe bilinecek surette başka bir yerde karı koca gibi geçinmek için başkasıyla evli olmayan kadını tutarsa” şeklinde bir düzenleme getirmekteydi. Anayasa Mahkemesi’nin 23.09.1996 tarihli, 1996/15 E., 1996/34 K. numaralı ve 27.12.1996 tarih ve 22860 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan kararıyla zina suçunun evli erkek ve kadın yönünden farklı düzenlenmesini 1982 Anayasası m. 10’da düzenlenen eşitlik ilkesine aykırı bulmuş ve iptal etmiştir. Eşitlik ilkesine aykırılık ise bahse konu kararda belirli gerekçelere dayandırılmıştır.10 10 Anayasa Mahkemesi’nin Esas No: 1996/15, Karar No: 1996/34 sayılı ve 23.09.1996 tarihli kararı (27.12.1996 tarih ve 22860 sayılı Resmi Gazete): “Kadının zinasına ilişkin 440. maddede zina suçunun oluşması için kadının tek bir eylemi yeterli görüldüğü hâlde 441. maddede, kocanın eyleminin zina suçunu oluşturması için ‘…karısı ile birlikte ikamet etmekte olduğu evde yahut herkesçe bilinecek surette başka yerde karı koca gibi geçinmek için başkası ile evli olmayan kadını tutmak…’ koşulunu aramaktadır. Ayrıca karının zinasında, buna ortak erkeğin evli olup olmamasının suçun oluşması yönünden bir önemi olmadığı hâlde, kocanın zinasında bu husus önemli bir öge olarak ortaya çıkmaktadır. Yasa koyucu bu düzenlemesiyle kadın yönünden basit zinayı, koca yönünden ise belirli bir biçimde ortaya çıkan eylemi zina saymaktadır. Kocanın eyleminin zina suçu sayılabilmesi için, kadının zinasında aranılmayan kimi koşul ve ögelerin aranması, karı karşısında kocaya yasal üstünlük tanınması anlamına gelir. Evlilik birliği içinde kocaya bu tür bir üstünlük tanınmasının hak-
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1