Türkiye Barolar Birliği Dergisi 161.Sayı

231 7BB 'HUJLVL 'LUHn <(öø1 2. Dava Hakkının Düşmesi Zina sebebiyle boşanma davası açma hakkı iki hâlde düşer. Bunlar; hak düşürücü sürenin geçmesi ve af’tır. a. Hak Düşürücü Sürenin Geçmesi TMK m. 161/2’de iki hak düşürücü süre düzenlenmiştir. Birinci süre eşin zinasının diğer eş tarafından öğrenilmesinden itibaren altı aydır.11 İkinci süre ise zina eyleminden itibaren beş yıldır. Hükme göre eş, diğer eşin zinasını beş yıl içerisinde ne zaman öğrenmişse o andan itibaren altı ay içerisinde dava açmak zorundadır. Ancak herhâlde toplam süre beş yılı aşmamalıdır. Aksi hâlde, bahse konu beş yıllık sürenin hak düşürücü süre olması sebebiyle dava açma hakkı sona erecektir. Aynı zamanda düzenlemede yer alan sürenin hak düşürücü süre olması, sürenin hâkim tarafından resen dikkate alınmasını da gerektirmektedir. Zina sebebi ile boşanma davası açma hakkı kanunen belirlenen hak düşürücü sürenin geçmiş olmasından dolayı düşse dahi, zina evlilik birliği içerisinde geçimsizliğe sebep oluyorsa TMK m. 166’ya dayanılarak “evlilik birliğinin temelinden sarsılması” sebebiyle boşanma davası açılabilecektir. b. Af TMK m. 161/3’e göre: “Affeden tarafın dava hakkı yoktur”. Kural olarak affın zinanın gerçekleşmesinden sonra ortaya çıkması gerekir. Eşin, diğer eşin zinasına önceden rıza göstermesi gibi bir varsayım ise çeşitli tartışmaları gündeme getirmektedir. Saymen/Elbir gibi bir kı11 Yargıtay 2. HD, Esas No: 2020/6056, Karar No: 2021/222 sayılı ve 14.01.2021 tarihli kararı: “Zina (TMK m. 161) hukuksal sebebine dayanan boşanma davalarında yasada öngörülen altı aylık hak düşürücü süre, süre gelen eylemlerde, son eylemin bittiği tarihten itibaren başlar. Davalı-karşı davacı kadın, her ne kadar erkeğin sadakat yükümlülüğüne aykırı davranışını 2012 yılının Haziran ayında öğrenmiş olsa da davacı-karşı davalı erkeğin bir başka kadınla birlikte yaşamasının devamlılık arz ettiği ve bu birliktelikten 2014 doğumlu çocuğu olduğu, tanık beyanları ve davalının nüfus kaydı içeriğinden anlaşılmaktadır. Bu durumda, zina için öngörülen altı aylık sürenin son eylem tarihinden başlayacağı düşünülmeden, olayın tek eylem gibi değerlendirilip, zina (TMK m. 161) hukuki sebebine dayanan boşanma davasının kabulü koşulları oluşmuş olmasına rağmen, hak düşürücü sürenin 2012 yılından itibaren başlayacağının kabulü ve bu nedenle davanın hak düşürücü süreden reddedilmesi doğru bulunmamış ve bozmayı gerektirmiştir”.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1