Türkiye Barolar Birliği Dergisi 161.Sayı

232 7Uk +XkXkXnda BRşanPa 6HEHSOHULnLn ønFHOHnPHVL sım yazarlar, bu durumu affın kapsamına dâhil etmektedirler. Baskın görüşü oluşturan yazarlar ve Yargıtay ise Kanun’da doğrudan bir hüküm bulunmadığından ve zinaya rıza göstermenin ahlaka aykırı olacağından hareketle, olası bir rızanın af kapsamına girmeyeceği ve eş razı olsa bile zina sebebiyle boşanma davası açabileceği görüşündedirler.12 Ancak eş, zinaya sadece razı olmakla kalmayıp ayrıca teşvik de etmişse bundan sonra açılacak zina davasının hakkın kötüye kullanılması sebebiyle reddi gerekir.13 B. Hayata Kast, Pek Kötü Muamele ya da Onur Kırıcı Davranış Sebebiyle Boşanma TMK m. 162’de14 yer alan hayata kast, pek kötü ya da onur kırıcı davranış, mutlak, kusura dayalı bir özel boşanma sebebidir. Hayata kast, pek kötü ya da onur kırıcı davranışın gerçekleşmesi ile hâkim tarafından evlilik birliğinin çekilmez hâle gelip gelmediği şartını araştırmaya gerek kalmaksızın, boşanma kararı verilebilecektir. Diğer bir deyişle, bu bir mutlak boşanma sebebidir. Doktrindeki hâkim görüşe rağmen aksi düşünceler de bulunmaktadır. Tekinay›a göre cana kast bir mutlak boşanma sebebi olmasına karşılık, zulüm ya da işkenceyle namus veya şerefin ihlali hâllerinde, ortak hayatın çekilmez hâle gelip gelmediğinin araştırılması gerekmektedir.15 TMK m. 162’de üç ayrı boşanma sebebinden söz edilmektedir. 12 Yargıtay 2. HD, 7156/1754 sayılı ve 01.04.1949 tarihli kararı; Yargıtay HGK, 607/197 sayılı ve 11.03.1964 tarihli kararı. 13 Kemal Oğuzman/Mustafa Dural, Aile Hukuku, 3. baskı, Filiz Kitabevi, İstanbul 2001, s. 116. Türk Medeni Kanunu’nun 2. maddesinin 2. fıkrasına göre: “Bir hakkın kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz”. Bu hükümle Türk Medeni Kanunu, hiçbir hakkın, o hakkın kötüye kullanılması şeklinde bir yetkiyi içermediğini, bu nedenle içerdiği yetkiyi aşan şekilde bir kullanımın hak olarak hukuk düzeni tarafından korunmayacağını belirtmeyi amaçlamıştır. Mustafa Dural/ Suat Sarı, Türk Özel Hukuku Cilt I-Temel Kavramlar ve Medenî Kanunun Başlangıç Hükümleri, 8. baskı, Filiz Kitabevi, İstanbul 2013, s. 242. 14 TMK m. 162: “Eşlerden her biri diğeri tarafından hayatına kastedilmesi veya kendisine pek kötü davranılması ya da ağır derecede onur kırıcı bir davranışta bulunulması sebebiyle boşanma davası açabilir. Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve herhâlde bu sebebin doğumunun üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer. Affeden tarafın dava hakkı yoktur”. 15 Selahattin Sulhi Tekinay, Türk Aile Hukuku, 4. baskı, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Yayınları, İstanbul 1982, s. 220.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1