245 7BB 'HUJLVL 'LUHn <(öø1 yanılarak açılan bir davada uygulaması şu şekildedir; özel boşanma sebebinin varlığını ikrar, TMK m. 184/1-3’e göre hâkimi bağlamazken davayı kabul hâlinde bu hüküm uygulanmaz. Örneğin, zina sebebiyle açılan bir boşanma davasında, zina yapan eşin bunu ikrar etmesi hâkimi bağlamaz. Fakat aynı davada, zina yapan eşin davayı kabul etmesi hâlinde, hâkim buna bağlı kalır ve TMK m. 166/3’e göre boşanmaya karar verir. c. Hâkimin Tarafları Bizzat Dinlemesi Bu şart, hâkimin boşanmaya karar verebilmesi için tarafların iradelerini serbestçe açıklayıp açıklamadıklarının kontrolünün sağlanması için konulmuştur. Aynı zamanda tarafların boşanma hususunu bir kez daha düşünmelerini de sağlar. Taraflar, davada bir avukat aracılığıyla temsil edilseler bile, hâkim tarafları huzuruna çağırıp onları dinlemek zorundadır, sadece avukatları dinlemekle yetinemez. Dinlemenin açık bir celsede yapılmasına gerek yoktur, celse dışında da olması mümkündür. Fakat dinlemenin, her ne şekilde yapılırsa yapılsın, bir zaptla belgelendirilmesi gerekir. Hâkim tarafları bir kez dinlemiş olmasına rağmen duruşma herhangi bir nedenle başka güne bırakılmışsa ve o günde taraflar hazır olmasalar dahi, koşullar sağlanıyorsa anlaşmalı boşanmaya karar verilmelidir.48 Hâkimin tarafları dinledikten sonra, birinin ya da her ikisinin iradesinin serbestçe açıklanmamış olduğuna kanaat getirmesi hâlinde ise dava reddedilecektir. 48 Yargıtay 2. HD, Esas No: 2010/9743, Karar No: 2011/12657 sayılı ve 19.07.2011 tarihli kararı: “Taraflar, 05.11.2009 tarihli oturumda bizzat beyanda bulunarak, boşanma ve fer’ileri konusunda anlaştıklarını, dosyaya sundukları protokol gereğince boşanma kararı verilmesini istemişlerdir. Beyanları zapta geçirilmiş ve imzaları alınmıştır. Bu durumda, Türk Medeni Kanunu’nun 166/3. maddesindeki boşanma koşulları oluşmuştur. Anlaşmalı boşanma koşullarının oluştuğu ve karar vermeye bir engelin bulunmadığı oturumda herhangi bir nedenle karar verilememiş ve duruşma başka bir güne bırakılmışsa tarafların (asılların) bizzat sonraki oturumlarda da hazır bulunma zorunluluğu bulunmamaktadır. Tarafların, Türk Medeni Kanunu’nun 166/3. maddesi kapsamında oluşan ve taraflarca bizzat hâkime bildirdikleri, iradelerinin serbest iradeleri olmadığına ilişkin kanaatin dayanağı ve gerekçesi gösterilmeden, hata, hile, tehdit altında alındığı da iddia ve ileri sürülmemiş ve bu konuda herhangi bir kanıt da gösterilmemiş olduğundan; bu beyanlarının hâkimi bağlayacağı gözetilmeden, Türk Medeni Kanunu’nun 166/3. maddesi gereğince boşanma kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddi doğru görülmemiştir”.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1