310 8OXVOaUaUaVÕ 7HaPO +XkXkXnXn $YUXSa ønVan +akOaUÕ 6|]OHşPHVL <aUJÕOaPa +XkXkXna (WkLVL the weight and impact of established general principles in international law for international human rights law should not be ignored. This study has drawn attention to the difficulties of determining international customary law rules within the scope of international human rights law in general. In addition, whether the European Court of Human Rights (ECtHR) has adopted a separate method for the determination of the aforementioned rules has been summarized with case-law on the basis of procedural and substantive law. In this context, the role of the European consensus, which is a method of interpretation, in the emergence of international/regional customary rules for the states party to the ECHR; in other words, it is questioned whether the European consensus should be seen as a method for the formation of a customary rule. Keywords: Customary International Law, Human Rights, European Court of Human Rights, European Consensus, Jus Cogens Giriş Uluslararası teamül hukukunu devletler arası ilişkilerin bir tezahürü olarak nitelendirmek mümkündür.1 Zira uluslararası hukukun, başlangıç itibariyle uluslararası teamül hukuku olarak teşekkül ettiği söylenebilir.2 Öyle ki bir kavram olarak teamül, kaynakların kaynağı olarak nitelendirilmekte; hatta devletlerin uluslararası hukukun kurallarına bağlı olması, yine bir teamül kuralı olarak kabul edilen pacta sunt servanda ilkesi3 ile açıklanmaktadır.4 II. Dünya Savaşı’yla birlikte uluslararası hukukta anlayış bakımından bir kırılma yaşanmıştır.5 Bu kırılmanın ilk adımları, Amerika 1 Bazı yazarların kabulüne göre; uluslararası teamül hukuku, uluslararası ilişkiler alanını sarmış, dolayısıyla bu disiplinin her tarafına yayılmıştır. Bkz. Şahin Eray Kırdım ve Atahan Demirkol, “Uluslararası İnsan Hakları Hukukunun Bir Kaynağı Olarak Uluslararası Örf ve Adet Hukuku”, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, XXV, 4, 2021, s. 385. Ancak biz “ulus” kavramının doğuşu ve bu kavramın kapsamı ile, bir disiplin olarak “uluslararası ilişkiler”in başlangıcı göz önüne alındığında; uluslararası teamül hukukunun devletler arası ilişkilerin bir tezahürü olarak nitelendirilmesinin daha uygun olduğu kanaatindeyiz. Üstelik bir teamül kuralının doğması ve bağlayıcı güç kazanmasında tarihsel ve modern açıdan devletin özgül ağırlığının öne çıkarılması kaçınılmazdır. 2 David J. Bederman, International Law in Antiquity, Cambridge University Press, Cambridge, 2004, s.40-41. 3 Pacta sunt servanda ilkesinin uluslararası hukuk sisteminin temel normu (basic norm) olduğu, andlaşmaların ve uluslararası teamül hukukunun geçerliliğinin bu temel normdan kaynaklandığı konusunda bkz. Hidemi Suganami, “A Normative Enquiry in International Relations: The Case of ‘pacta sunt servanda’”, Review of International Studies, 9, 1, 1983, s.41. 4 Emre Öktem, Uluslararası Teamül Hukuku, Beta Yayınları, İstanbul, 2013, s.10. 5 Ivu P. Urdang, “Franklin and Eleanor Roosevelt: Human Rights and the Creation
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1