35 TBB Dergisi 2022 (161) Mustafa ATALAN hile olarak değerlendirilemeyeceğini ifade etmekteyken,43 yeni bazı kararlarında, da, soyut yalanların denetim olanağını ortadan kaldırmadığı gerekçesiyle suçun unsurlarının oluşmayacağına hükmetmiştir.44 Buna karşın, Yargıtay’ın, çoğunlukla verdiği kararlarında basit yalan boyutunu çok az aşan eylemlerin de hile olarak kabul edildiği, hilenin denetim imkânını ortadan kaldırması gerektiği kavramını, dar olarak yorumladığı söylenebilecektir.45 Bu konuda, hilenin ustalıklı olması gerektiği, örneğin, ihtiyatlı bir aile babasını aldatacak nitelikte olması gerektiğini savunanlar olduğu gibi, salt aldatılmayı esas alanlar da bulunmaktadır.46 Bu çerçevede, kanaatimizce, hilenin, mağduru hataya sürükleyecek nitelikte olması yeterlidir, ortalama bir insanı hataya sürükleyecek nitelikte olması aranmayacaktır. Bu nedenle, bir eylemin hile teşkil edip etmediği muhataba ve olaya göre değerlendirilmeli, mağdur, failin hilelerine kanmış ise diğer şartların oluşması halinde, dolandırıcılık suçunun oluştuğu kabul edilmelidir.47 Suçun işlendiği tarih, haksız menfaatin elde edildiği tarihtir, teşebbüs aşamasında kalan suçlarda, son icra hareketinin gerçekleştiği tarih, zincirleme suçlarda ise, en son haksız menfaatin temin edildiği tarih, suç tarihi olarak kabul edilecektir. Suçun işlendiği yer, haksız menfaatin temin edildiği yerdir. Bu kapsamda; hesaba para gönderme yoluyla temin edilen haksız menfaatlerde, paranın fail tarafından çekildiği yer, birden fazla çekim varsa, son kez çekildiği yer, para, henüz fail tarafından çekilmemiş ise, failin hesabının bulunduğu yer, suçun işlendiği yer olarak değerlendirilecek ve yetkili mahkeme, bu olgular çerçevesinde belirlenecektir. Yargıtay 15. Ceza Dairesi kararları da bu 43 Yargıtay 11. C.D. 30.05.2016 tarih ve 2016/7903; 2016/4981 E. K.; Yargıtay 11. C.D. 12.12.2013 tarih ve 2012/18885; 2013/19085 E. K. 44 Yargıtay 15. C. D. 22.12.2020 tarih ve 2018/5684; 2020/12785 E. K. “Sanığın katılanlara söylediği iddia edilen sözlerin hile boyutuna ulaşmayan basit yalan niteliğinde olduğu, katılanların basit bir araştırma ile bu yük nakli belgesinin piyasa değerini ve devir şartlarını öğrenebileceği, bu husustaki denetim imkanının ortadan kaldırılmadığı, sanığın soyut yalan boyutunu aşmayan eyleminin dolandırıcılık suçunun yasal unsurlarını oluşturmadığı gözetilmeden, atılı suçtan sanığın beraati yerine, yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi”. 45 Yargıtay 15. C. D. 09.06.2021 tarih ve 2017/35645; 2021/6796 E. K.; Yargıtay 15. C. D. 16.03.2021 tarih ve 2017/32054; 2021/3070 E. K. 46 Sami Selçuk, Dolandırıcılık, Yasa Yayınları, İstanbul, 1982, s. 94 vd. 47 Nur Centel, Hamide Zafer, Özlem Çakmut, Kişilere Karşı İşlenen Suçlar, C:1, 5. Baskı, Beta Yayınevi, İstanbul, 2011, s. 457.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1