Türkiye Barolar Birliği Dergisi 161.Sayı

69 TBB Dergisi 2022 (161) Mustafa ATALAN Ele geçirilen fiziki kartın, hukuka aykırı olarak kullanılması durumunda, TCK’nın 245/1. maddesinin uygulanmasında bir tartışma bulunmazken, kart bilgilerinin hileyle ele geçirilmesinden sonra haksız menfaat temin edilmesinde, nitelikli dolandırıcılık suçunun oluşup oluşmayacağı Yargıtay’ın farklı Daireleri tarafından farklı değerlendirilmiştir. Yargıtay 8. Ceza Dairesi, 01.10.2020 tarihli kararında, mağduru arayan kişinin, bir bankadan aradığını söyleyip mağdura ait kredi kartı bilgilerini istedikten sonra, karttan para çekmesi olayında, Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen hüküm açısından, TCK’nın 158/1-f maddesi kapsamında, üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesi tarafından değerlendirme yapılması gerektiği gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar vermiştir.150 Daire, bu kararında, kredi kartı bilgilerin kullanılmış olmasına rağmen, eylemi, TCK’nın 158/1-f maddesi kapsamında değerlendirmiştir. Ayrıca, söz konusu olayın, 6763 sayılı Kanun değişikliğinden önce gerçekleştiği ve bu nedenle, failin kendisini banka görevlisi olarak tanıtmış olmaması nedeniyle, TCK’nın 158/1-L maddesinin fail hakkında uygulanamayacağı, failin, kendisini banka görevlisi olarak tanıtması sonucu kredi kartından para çekmesi ve telefonda diğer bankacılık işlemleri ile ilgili hile yapması durumlarının, TCK’nın 158/1-f maddesi kapsamında, bilişim sistemlerinin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçuna vücut vermeyeceği, bu ihtimalde, ödemenin banka aracılığı ile yapılmasında, bankanın bir maddi varlığının kullanılmadığı da gözetilerek, aynı maddeye göre bankanın araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçunun da oluşmayacağı, fiziki kart kullanımı ile kart bilgilerinin kullanımının aynı değerde olması nedeniyle, eylemin, TCK’nın 245/1. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, Daire kararı gibi, eylem dolandırıcılık olarak düşünülse bile, suç tarihi itibariyle, eylemin, uzlaştırma kapsamındaki basit dolandırıcılık suçu kapsamında kaldığı gerekçesiyle, söz konusu kararın, kanaatimizce, usul ve yasaya aykırı olduğu değerlendirilmektedir. Aynı Daire, 10.02.2020 tarihli başka bir kararında da olayda, kart bilgilerinin kullanılmış olmasına rağmen, eylemin, TCK’nın 158/1-f maddesi kapsamında kaldığı gerekçesiyle, hükmün bozulmasına karar vermiştir.151 150 Yargıtay 8. C.D, 01.10.2020 tarih ve 2019/20140; 2020/16410 E. K. 151 Yargıtay 8. C.D, 10.02.2020 tarih ve 2019/12027; 2020/9309 E. K.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1