Türkiye Barolar Birliği Dergisi 162.Sayı

95 TBB Dergisi 2022 (162) Bahattin ARAS Anayasa Mahkemesi yakın zamanda vermiş olduğu Ö.U Kararında109 Başvurucu Cumhuriyet savcısı olarak görev yapmakta iken 15 Temmuz darbe teşebbüsü ertesinde Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) üyesi olduğu şüphesiyle 19.7.2016 tarihinde Elazığ Sulh Ceza Hâkimliğince tutuklandıktan sonra infaz kurumuna nakledilmek üzere adliye koridorunda beklerken gerekmediği hâlde yirmi hâkim ve savcıyla birlikte kendisine de kelepçe takılarak adliye ve infaz kurumu personelinin önünde teşhir edilmesi nedeniyle kötü muameleye uğradığını dile getirmiştir. Mahkeme başvuruya ilişkin “…Hakkında tutuklama kararı verilen başvurucunun hareketlerinin kısıtlanması amacıyla başvurucuya kelepçe takılması -nakil güvenliğinin sağlanması gerekçesi dikkate alındığında- makul bir tedbir kapsamında sayılmaktadır…” şeklinde bir gerekçeye yer vermiştir. Öncelikle “nakil güvenliğinin sağlanması” gibi genel bir hal Kanun’un tutuklanan kişinin kelepçelenmesi için makul gördüğü bir koşul değildir. Kanun’da açıkça “kaçacaklarına ya da kendisi veya başkalarının hayat ve beden bütünlükleri bakımından tehlike arz ettiğine ilişkin belirtilerin varlığı” koşullarında kelepçe takılacağı düzenlenmiştir. Tutuklandığı tarihte halen görevde bir yargı mensubu olan başvurucunun bu koşulları taşıyıp taşımadığı değerlendirilmeden “hareketlerinin kısıtlanması amacıyla başvurucuya kelepçe takılması -nakil güvenliğinin sağlanması” gibi Kanun’da yer almayan gerekçelerle kelepçe takılması meşru görülmüştür. Anayasa Mahkemesi burada Kanun’daki şartların varlığını tartışmaktan ziyade idarenin kelepçe takma konusunda gösterdiği ancak Kanun’da yer almayan gerekçeyi meşru görmekle yetinmiştir. Mahkemece kaçma veya tehlike oluşturma konusunda dosyaya yansıyan hiçbir belirti olmamasına rağmen kişinin görev yaptığı adliyede ve görev yaptığı personelin önünde kelepçeyle bekletilmesinin “teşhir” ve dolayısıyla “kötü muamele” sonucunu doğuracağını değerlendirmeye almamıştır. Mahkeme değerlendirmesini 5271 sayılı Kanun’un “Yakalanan veya tutuklanan kişilerin nakli” kenar başlıklı 93. maddesi bağlamında yapmaktan ziyade genel kavramlar ve güvenlik gibi gerekçeler üzerinden yapmıştır. Mahkeme kararında kötü muamele için aradığı asgari eşiğin aşılması koşulu konusunda ise “Kaldı ki hukuki bir muamelenin kötü muamele 109 AYM Ö.U Kararı, Başvuru Numarası: 2016/62587, K.T:23.06.2020

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1