Türkiye Barolar Birliği Dergisi 162.Sayı

100 Cezaevlerinde Hükümlü ve Tutuklulara Yönelik Zor Kullanılmasının ve Kelepçe Takılmasının Sınırları plastik kelepçe niteliği itibariyle orantısız bir müdahale yöntemidir. Cezaevinde şiddet olaylarının bastırılması ve taşkınlık çıkaran bir hükümlünün etkisiz hale getirilmesi amacıyla kelepçe kullanılacaksa bu normal kelepçe olmalıdır. Ancak ani gelişen bir eylemde normal kelepçeye ulaşılamaması nedeniyle geçici olarak bu yöntem kullanılabilirse de en kısa sürede plastik kelepçe çıkarılıp normal kelepçe takılmalıdır. Kelepçe takılması AİHS’nin 3. maddesi kapsamında genel olarak bir sorun teşkil etmese dahi makul olarak gerekli olanın ötesinde güç kullanımına neden olduğunda aksi biçimde yorumlanır. Güç kullanmayı gerektiren bir durumun olup olmadığı değerlendirilirken de öncelikle güç kullanmanın hukuka uygun olup olmadığı, sonrasında ise gerekli olup olmadığı, nihayetinde ise orantılı uygulanıp uygulanmadığı dikkate alınmalıdır. Kelepçe takılması koşulları oluşmasına karşın normal kelepçe yerine ters veya plastik kelepçe takılması orantısız bir müdahale olduğundan kötü muamele niteliği kazanmaktadır. SONUÇ Cezaevlerinde güvenliğin ve düzenin sağlanması önemli konulardan biridir. Cezaevi idaresinin güvenliği, disiplini ve düzeni sağlamak için kaçınılmaz olarak alması gereken bir kısım istisnai önlemler olabilir. Bu alınacak istisnai önlemlerin koşullarının oluştuğunun somut gerekçelerle ortaya konulması gerekir. Bu idarenin keyfi uygulamalarının önüne geçmek adli ve idari denetim bakımından önemlidir. Ancak her halükarda alınacak kısıtlamaların temel hakların özüne zarar veren, onların kullanılmasını imkânsız hale getiren, ayrımcı ve insan onuruna aykırı nitelikte olmaması gerekir. Bu noktada cezaevlerinde tutuklu ve hükümlünün hakları ile kurumun güvenliği, disiplini ve düzeni arasında denge kurulamadığı için ciddi sorunlar ve hak ihlallerine neden olan konulardan biri olan cezaevlerinde zor kullanılması ve kelepçe takılması işlemleridir. Burada kurum güvenliğinin ve düzenin sağlanması bakımında çerçevesi kanunlarla belirlenmiş ve evrensel hukukun temel esaslarına uygun aramaların yapılması bir gerekliliktir. Burada sorun olan husus aramanın bir gereklilik olmaktan çıkarılarak hükümlü ve tutuklunun haklarını ihlal eden, onları rencide eden ve bir noktada onları huzursuz etmek için kullanılan bir genel uygulamaya dönüşmesidir.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1