Türkiye Barolar Birliği Dergisi 162.Sayı

117 TBB Dergisi 2022 (162) Kazım Furkan AĞKUŞ / Oğuz BANDIR la ilgilidir. Yargıtay, CMUK döneminde var olan, temyizin konusunu oluşturmayan hükümlerle ilgili suçun niteliğinin farklı olması nedeniyle temyiz kanun yoluna başvurulabileceğine ilişkin içtihadının30 CMK’nın temyiz hükümlerinin yürürlüğe girdiği zamanda da devam etmektedir. Örneğin basit yaralama nedeniyle adli para cezasına hükmedilmesi, temyiz kanun yolunun konusunu oluşturmamasına rağmen, fiilin kasten öldürmeye teşebbüs suçunu oluşturması nedeniyle sanık aleyhine temyiz başvurusu yapılabilmesi Yargıtay’a göre mümkündür.31 Kanaatimizce söz konusu düzenlemeyle katılan ve cumhuriyet savcısına sanık aleyhine bu şekilde başvuru yetkisi verilmesi silahların eşitliği ilkesiyle bağdaşmamaktadır.32 Ayrıca bu şekilde bir başvurunun yapılabilmesinin kabul edilmesi durumunda, temyiz sınırının altında kalan tüm hükümler için bu sebeple sanığın aleyhine kanun yoluna başvurulabilmesi mümkün hale gelebilmektedir. Bu ise CMK’nın 286. maddesinin 2. fıkrasının arkasından dolanılması anlamına gelmektedir. Ayrıca, CMK’nın 286. maddesinin 2. fıkrasının (c), (d) ve (e) bentlerinde yer alan “suç niteliğini değiştirmeyen” ifadeleri, 18.06.2014 tarih ve 6545 sayılı Kanun’un 78. maddesi uyarınca “her tür30 Yarg. CGK T:04.10.1993, E:1897, K:227; aktaran Öztürk/Tezcan/Erdem/SırmaGezer/Saygılar-Kırıt/Alan-Akcan/Özaydın/Erden- Tütüncü/Altınok- Villemin/Tok, Nazari ve Uygulamalı Ceza Muhakemesi Hukuku, s. 747. 31 Yarg. 6.CD., T: 20.04.2021, E:11450, K: 7569; karar ve benzer yönde görüş için bkz. Yenisey/Nuhoğlu, Ceza Muhakemesi Hukuku, s. 966. Aynı yönde bkz. Ünver/ Hakeri, Ceza Muhakemesi Hukuku, s.1940.; - Cumhur Şahin, “Kanun Yoluna Başvurma Hakkı Bağlamında Temyiz Edilebilen ve Edilemeyen Kararlar (Ceza Muhakemesinde Kesinlik Sorunu)”, ERÜHFD, Y:2013, C:8, S:2, s.114.; Konuya ilişkin tespit edebildiğimiz en eski karar için bkz. Yarg. 7. CD, T:03.07.1978, E:1978/3857, K:1978/4173.; Ayrıca Yargıtay konuya ilişkin genel kurul kararında “tür ve miktarı itibarı ile kesin olan kararların dahi suç vasfına yönelik temyizi halinde Yargıtay denetimine tabi tutulmasının “maddi gerçeğin ortaya çıkarılmasını amaçlayan Ceza Yargılamasının doğal sonucu” olduğunu belirtmiştir. Yarg. CGK, T:04.10.1993, E:1993/187, K:1993/227. 32 Aynı yönde bkz.Balcı/Öztürk, Yargıtay Kararları Işığında Ceza Muhakemesinde İstinaf ve Temyiz, s. 317.; Öztürk/Tezcan/Erdem/Sırma-Gezer/Saygılar-Kırıt/ Alan-Akcan/Özaydın/Erden-Tütüncü/Altınok- Villemin/Tok, Nazari ve Uygulamalı Ceza Muhakemesi Hukuku, s. 747.; Nitekim AİHM’de silahların eşitliği ilkesini kanun yollarına başvurma hakları kapsamında da değerlendirmektedir. Fahri Gökçen Taner, Ceza Muhakemesi Hukukunda Adil Yargılanma Hakkı Bağlamında Çelişme ve Silahların Eşitliği, 2. Baskı, Ankara, Seçkin Yayınevi, 2021, s.108.; Bununla birlikte kanaatimizce, yalnızca bu gerekçeyle yapılacak bireysel başvuruda yargılamanın bir bütün olarak ele alınması nedeniyle, sanığa ilgili temyiz başvurusunun tebliği ve cevap verme imkanının tanınması durumunda, adil yargılanma hakkının ihlali kararı verilmesi mümkün görünmemektedir.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1