119 TBB Dergisi 2022 (162) Kazım Furkan AĞKUŞ / Oğuz BANDIR b) Terörle Mücadele Kanunu’nun 6’ncı maddesinin ikinci ve dördüncü fıkrası ile 7’nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan suçlar. c) Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununun 28’inci maddesinin birinci fıkrası, 31 inci maddesi ve 32’nci maddesinde yer alan suçlar. Ayrıca 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 59. maddesinin 5. fıkrasına 11.07.2020 tarihinde eklenen düzenlemeye göre, Avukatların, avukatlık veya Türkiye Barolar Birliği ya da baroların organlarındaki görevlerinden doğan veya görev sırasında işledikleri suçlar nedeniyle verilen bölge adliye mahkemesi ceza dairelerinin kararları hakkında 4.12.2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 286’ncı maddesinin ikinci fıkrası uygulanmaz. CMK’nın 286. maddesinin 3. fıkrasında bu suçların istisna tutulmasının gerekçesi olarak ifade özgürlüğünü ilgilendiren suçlarda bölge adliye mahkemelerinin farklı uygulamalarının önüne geçerek ülke genelinde ortak bir içtihat oluşturulması gerektiği için bu şekilde bir düzenleme yapıldığı anlaşılmaktadır.35 Ancak ifade özgürlüğüyle ilgili bu şekilde bir düzenleme yapılmasına rağmen, örnek vermek gerekirse 04.05.2007 tarih ve 5651 sayılı Kanun’un 8/A maddesinin 4. fıkrası uyarınca düzenlenen suç gibi ifade özgürlüğü bakımından oldukça tartışmalı olan bir suçun madde36 kapsamındaki istisnalardan biri olarak yer almaması önemli bir eksikliktir. Ayrıca ülke genelinde içtihat oluşturulması gerekliliği yalnızca ifade özgürlüğüyle ilgili suçlar için değil tüm suçlar ve yaptırımlar için bulunmaktadır. Sorunun yalnızca 35 Söz konusu değişikliğin gerekçesi: “Madde 29- Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 286’ncı maddesinin birinci fıkrasında, bölge adliye mahkemesi ceza dairelerinin bozma dışında kalan kararlarının temyiz edilebileceği belirtilmekle birlikte ikinci fıkrasında bozma kararlarına ek olarak temyiz edilemeyecek kararları sayılmıştır. Maddeyle, söz konusu 286’ncı maddeye yeni bir fıkra eklemek suretiyle, temyiz edilebilecek kararların kapsamı genişletilmektedir. Düzenlemeye göre, fıkrada belirtilen suçlarla ilgili olarak bölge adliye mahkemesi ceza daireleri tarafından verilen kararlar, ikinci fıkradaki kesinlik sınırları içinde kalsa bile temyiz edilebilecektir. Üçüncü fıkra hükmü, ikinci fıkrada belirtilen kesinlik sınırının istisnasını oluşturmaktadır. Belirtilen suçlarla ilgili olarak temyiz edilemeyen kararlara karşı temyiz kanun yolu açılarak, farklı uygulamaların önüne geçilmesi ve Ülke genelinde yeknesak bir uygulamaya ulaşılması hedeflenmektedir. Temyiz kanun yolu açılan suçlar belirlenirken, ifade özgürlüğü ile doğrudan etkili olan suçlar esas alınmıştır. Düzenlemeyle, hak ihlallerinin önüne geçilmesi amaçlanmaktadır”. 36 AYM, Keskin Kalem Yayıncılık ve Ticaret A.Ş. ve Diğerleri Başvurusu, B. No. 2018/14884, 27/10/2021.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1