Türkiye Barolar Birliği Dergisi 162.Sayı

126 Ceza Muhakemesinde Temyiz Kanun Yolu ve Getirdiği Tartışmalar Temyiz başvurusunun durdurma etkisinin geçerli olması için başvurunun zamanında yapılması gerektiği belirtilmektedir.57 Bu kapsamda ilk olarak dikkat edilmesi gereken husus, temyiz edilen hükümde yalnızca temyiz merciinin yanlış gösterilmiş olmasının kanun yolu süresinin işlemeye başlamasını engellememesidir.58 İkinci olarak, zamanında yapılmış olmakla birlikte temyiz başvurusunun hükmü veren mahkeme tarafından incelenme yetkisi verilmiştir (CMK m.296/1). Söz konusu düzenleme aktarma etkisinin bir istisnası niteliğindedir. Ayrıca CMK’nın 296. maddesinin 2. fıkrası uyarınca hükmü veren mahkemenin temyiz başvurusunu reddetmesi durumunda, temyiz edene Yargıtay’dan bu hususta karar verilmesini isteme hakkı verilmiştir. Ancak bu süre zarfında cezanın infazın ertelenmemesi, durdurma etkisinin istisnası niteliğindedir. Son olarak, temyiz ile birlikte eski hale getirme isteminde bulunulması durumunda, temyiz başvurularının etkisi eski hale getirme işlemiyle ilgili karar verilinceye kadar geçerli değildir. 7. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının Tebliğnamesi Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının tebliğnamesi CMK’nın 297. maddesinin 3. fıkrasında düzenlenmiştir ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından tebliğname verilmesi özel daire tarafından inceleme yapılabilmesi için “ön şarttır”.59 Nitekim CMK’nın 297. maddesinin 2. fıkrası uyarınca, dosya doğrudan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmektedir60. 57 Özbek/Doğan/Bacaksız, Ceza Muhakemesi Hukuku, s.761 58 Yener Ünver, Hakan Hakeri, Ceza Muhakemesi Hukuku, Ankara, Adalet, 2021, s.784.; “...sadece yasa yolu ve merciinin yanlış gösterilmiş olmasının “yasa yolu süresinin” işlemeye başlamasını engellemeyeceğidir. Bu durumda, “temyiz” yasa yolu yanlış olarak “itiraz” biçiminde gösterilmiş olsa dahi temyiz süreleri işler ve süreden sonra yapılan temyiz başvurusu kabul edilemez”. Yarg. CGK, T:05.12.2006, E:2006/1-278; K:2006/291. 59 Yarg. CGK, T: 01.04.2014, E:2013/11-669, K:2014/160. 60 Öğretide hatalı olarak, 6217 sayılı Kanun’un 26. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’a eklenen geçici madde 4’ten yola çıkılarak, bölge adliye mahkemelerinin göreve başlamadan itibaren üç yıl süreyle tebliğname düzenlenmesine ilişkin hükümlerin uygulanmayacağına ilişkin hükümden yola çıkarak, tebliğname düzenlenmesi yükümlülüğünün 20.07.2016 tarihinden itibaren üç yıl süreyle bulunmadığı ileri sürülmektedir. Vahit Bıçak, Ceza Muhakemesi Hukuku, Ankara, Seçkin, 2018, s. 798.; Bununla birlikte söz konusu düzenleme 18/6/2014 tarih ve 6545 sayılı Kanun’un 103. maddesi ile yürürlüğe girmeden ilga edilmiştir.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1