Türkiye Barolar Birliği Dergisi 162.Sayı

127 TBB Dergisi 2022 (162) Kazım Furkan AĞKUŞ / Oğuz BANDIR Burada ilk olarak incelenmesi gereken husus Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının hazırlayacağı tebliğnamenin temyiz başvurusunda belirtilen sebeplerle bağlı olup olmadığıdır. Kanaatimizce, CMK’nın 289. maddesi uyarınca hukuka kesin aykırılık halleri temyiz sebebi olarak belirtilmemiş olsalar bile bu hususlar incelenebildiği için ve CMK’nın 302. maddesinin 3. fıkrası uyarınca hüküm bozulduğunda “dilekçede açıklanmış olmasa bile saptanan bütün diğer hukuka aykırılık halleri”nin ilamda gösterilmesi gerektiği için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanacak tebliğname temyiz başvurusunda belirtilen sebeplerle bağlı değildir ve dosyada bulunan diğer hukuka aykırılıkları da içermesi gerekir. İkinci olarak, tebliğname hükmü temyiz eden aleyhine veya sanık aleyhine sonuç doğurabilecek görüş içeriyorsa, taraflara tebliğ olunur (CMK m.297/3, 4). Taraflara tebliğ olunmaksızın karar verilmesi61 veya sanığın görevlendirdiği müdafi yerine baro tarafından atanmış ve görevi sona eren müdafiye tebliğ edilmesi62 dosyanın iadesi nedenidir. Dosyanın iadesi durumunda, dosyanın iade edildiği mahkeme tarafından ilgili tarafa yapılacak tebliğ üzerine temyiz süresi başlayacaktır ve ilgili taraf tebliğden itibaren “bir hafta içinde” yazılı olarak cevap verebilir. Üçüncü olarak, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı kanun yolunda da, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın tebliğnamesi ile bağlı değildir.63 61 Bıçak, Ceza Muhakemesi Hukuku, s. 798; “Adil yargılanma hakkı ve savunma hakkı ile ilgili bulunan bu hüküm buyurucu nitelikte olup uyulması zorunludur. Anılan düzenleme, Anayasa’nın 90. maddesi uyarınca bir iç hukuk normu haline gelen, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesi ile de ilgilidir. Nitekim, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 09.11.2000 gün ve 36590-97 sayılı Göç/Türkiye kararı üzerine, 2003 yılında mevzuatımızda yukarıda bahsedilen düzenleme yapılmış, 5271 sayılı CYY’nin 297. maddesinde de aynı hükme yer verilmiştir”. Yarg. CGK, T:23.02.2010, E:2009/7-254, K:34. 62 “Bu nedenle, tebliğnamenin sanığın görevlendirdiği müdafii yerine, Baro tarafından atanan ve görevi sona ermiş bulunan müdafine tebliğ edilerek temyiz incelemesinin yapılması savunma hakkının kısıtlanması anlamına gelmektedir”. Yarg. CGK, T:02.03.2010, E:2010/1-19, K:2010/41. 63 Ramazan Keklik, “Ceza Yargılamasına İlişkin Temyiz Yasa Yolunda Yargıtay Kararları Üzerine Yapılacak İşlemlerin Kronolojik İncelenmesi”, Uyuşmazlık Mahkemesi Dergisi, Y:2015 S:6, s.189.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1