150 Ceza Muhakemesinde Temyiz Kanun Yolu ve Getirdiği Tartışmalar e. Yargıtay, CMUK döneminde var olan, suçun niteliğinin yanlış belirlenmesi iddiasıyla yapılan başvurularda, kararın temyiz edilebilir olup olmadığına ilişkin belirlemeyi cezası en ağır suç üzerinden yapmaktadır. Kanaatimizce, silahların eşitliği ilkesi ile bağdaşmayan bu uygulamada, kanun koyucu “suç niteliğini değiştirmeyen” ifadelerini, 18.06.2014 tarih ve 6545 sayılı Kanun’un 78. maddesi uyarınca “her türlü” şeklinde değiştirerek iradesini ortaya koymuştur. 2. Temyiz başvuru süresine ilişkin eleştiriler sonucunda 20.07.2017 tarihli 7035 sayılı Kanun’la, süre 15 güne çıkartılmış olmakla birlikte, gerekçeli karar üzerine verilecek ek süre bakımından 7 günlük süre varlığını devam ettirmektedir. Temyiz sebepleri ve süre sınırının daha detaylı incelenmesi gerekmekle birlikte, yalnızca temyiz iradesini göstermek için 15 günlük sürenin öngörülmesine rağmen temyiz sebeplerinin ortaya konulması için 7 gün öngörülmesi hatalıdır. Öğretide CMUK dönemi İBK’larından yola çıkılarak, temyiz sebeplerinin Yargıtay’daki incelemeye kadar sunulabileceği ileri sürülmektedir. Ancak Yargıtay’ın mevcut içtihatlarında, yedi günlük ek dilekçe süresi içerisinde verilen dilekçede temyiz sebebi bulunmaması durumunda, sonradan verilen dilekçeleri kabul edilebilirlik bakımından dikkate almamaktadır. Kanaatimizce, temyiz başvurusunda hükmü veren mahkemenin denetim yetkisi bulunmakla birlikte, ek dilekçenin süresi içinde verilip verilmediği bakımından bir denetim yapması mümkün değildir. 3. Hükmü veren mahkeme tarafından yapılan temyiz başvurusu incelemesi sonucunda, kanunda belirtilen koşullara uygun olduğu sonuca varıldığında “karşı taraf”a tebliğ edileceği düzenlenmiştir. Kanaatimizce, yasal düzenlemede “karşı taraf” tabirinin kullanılması, Cumhuriyet savcısı tarafından verilen dilekçenin katılana da tebliğ edilmesi gerektiği için hatalıdır. 4. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından tebliğname verilmesi özel daire tarafından inceleme yapılabilmesi için “ön şart” niteliğindedir. Hüküm bozulduğundan dilekçede açıklanmış olmasa dahi saptanan diğer hukuka aykırılık hallerine de ilam da yer verileceği için, söz konusu tebliğname temyiz başvurusunda belirtilen sebeplerle bağlı değildir. Aynı şekilde tebliğname, hükmü temyiz eden aleyhine veya sanık aleyhine sonuç doğurabilecek görüş içeriyorsa taraflara tebliğ olunur. Aksi takdirde dosyanın iadesine karar verilir.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1