151 TBB Dergisi 2022 (162) Kazım Furkan AĞKUŞ / Oğuz BANDIR 5. Duruşmalı temyiz incelemesi bakımından, uygulamada on yıl ve üzeri hapis cezası ile birlikte bu sınırın altında hapis cezası veya güvenlik tedbirine hükmedilmesi durumunda, sanıkların bir kısmı bakımından duruşmalı, diğer kısmı bakımından duruşmasız yargılama yapılmaktadır. Söz konusu uygulama yukarıda belirttiğimiz sebeplerle adil yargılanma ilkesine aykırılık teşkil edecektir. 6. Duruşmalı temyiz incelemesinde, iddia ve savunmaların hangi sırayla açıklanacağına ilişkin, öncelikle temyiz davasını açmış olan tarafa söz verileceğine ilişkin düzenleme, birden fazla temyiz başvurusunun bulunduğu durumlarda ilk sözün kime verilmesi gerektiği noktasında belirsizlikler içermektedir. 7. Yargıtay Ceza Genel Kurulu tarafından yapılan incelemelerde, uygulamada duruşma açılmamaktadır. Kanaatimizce, duruşma açılmasına herhangi bir yasal engel bulunmamaktadır. 8. Temyiz başvurusu ve zamanaşımı ilişkisinin incelenmesi gerekmektedir. Gerçekleşme ihtimali düşük olmakla birlikte, temyiz başvurusu yapıldıktan sonra dava zamanaşımı süresinin geçmesi durumunda, Yargıtay’ın düşme kararı vermesi gerekmektedir. Ancak temyiz başvurusunun temyiz sebebi içermemesi durumunda yapılacak kabul edilebilirlik incelemesinde temyiz başvurusunun reddine karar verilmesi gerekmektedir. Söz konusu sorunun çözülmesi için temyiz aşamasının zamanaşımını durduran sebep olarak kabul edilmesi gerekmektedir. 9. Temyiz ve zamanaşımı ilişkisi bakımından, Yargıtay CMUK döneminde düşme kararının sirayet etkisinin bulunduğunu kabul etmekle birlikte, CMK döneminde temyiz etmeyen sanık bakımından hükmün kesinleştiğini ve zamanaşımının gerçekleşmediğini kabul etmektedir. 10. Öğretide karar ve hüküm terimleri üzerinden, istinaf başvurusunun esastan reddi veya hukuka aykırılığın düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddi kararlarının hüküm niteliği bulunmadığı üzerinden, temyiz incelemesinde ele alınan kararın ve bozulan hükmün ne olduğuna yönelik görüş ayrılıkları bulunmaktadır. Kanaatimizce, bölge adliye mahkemesi kararı ve ilk derece mahkemesinin hükmünün birlikte incelenmesi yerinde bir uygulamadır.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1