174 İdari Yargı Kararlarının Yerine Getirilmesinde Zamanaşımı Sorunu Bir başka görüşe göre ise idari yargı kararlarının yerine getirilmesi gerek Anayasa’nın 138/son gerekse İYUK 28/1 hükümleri gereği zorunlu olduğundan bu zorunluluğun belirli bir süre sonra ortadan kalkması mümkün olmayıp ilgili, bu zorunluluğa uymayan idare aleyhine herhangi bir süre sınırı ile bağlı kalmaksızın tazminat davası açabilir.50 Yargı kararının idarece uygulanmaması devam eden bir durum olup ne idari işlem ne de idari eylemdir. Bu nedenle idari işlem ve eyleme ilişkin süre kurallarının yargı kararlarının idarece yerine getirilmemesi nedeniyle açılacak tazminat davalarında uygulanamaması gerekir.51 Diğer yandan mahkemelerin iptal kararlarının yerine getirilmesi için mevzuatımızda herhangi bir süre öngörülmediği için iptal kararı yargılamanın yenilenmesi yolu ile kaldırılıncaya kadar idarece mutlaka uygulanması ve hukuka aykırılığın giderilmesi gerekir. Bu itibarla, iptal kararının yerine getirilmemesi hali ne kadar uzun süre devam ederse etsin bu hal devam eden bir süreç olduğu için bunun idare tarafından yerine getirilmesi sorumluluğu sona ermez.52 50 Metin Günday, İdari Yargı Kararlarının Uygulanmaması Sorunu, Ankara Barosu Hukuk Kurultayı 2000-1, Ankara, 12-16 Ocak 2000, s. 356; Hasan Dursun, “İdari Yargı İlamlarının Uygulanmamasından Dolayı Açılacak Tazminat Davaları Zamanaşımına Uğrar Mı?”, Terazi Hukuk Dergisi, C: 4, S: 35, Temmuz 2009, s. 111; Ayanoğlu, s. 181. 51 Çağlayan, s. 757: Çağlayan’ a göre; yargı kararlarının uygulanmaması neticesinde açılan davanın süresinin belirlenmesinde klasik tam yargı davalarına bağlı kalınamayacağından idari yargı kararlarının uygulanmamasından doğan tazminat davaları için de kanunda doğrudan bir düzenleme yer almadığına göre, bu davaların herhangi bir süre ile kayıtlı olmadığının kabulü gerekmektedir. 52 “İdarenin mahkeme kararlarına uymak zorunda olduğu ve bu kararları yerine getirmede gecikmemeleri gerektiği Anayasa’nın 138’inci maddesinde de ifade edilmiştir. İdare, aleyhine verilen iptal ve tazminat hükümlerini kendiliğinden yerine getirmek zorundadır. İdarenin mahkeme kararlarını yerine getirmekten kaçınması ne “idari işlem” ne de “idari eylem” olarak nitelendirilemeyeceğinden bu sebeple açılacak tazminat davalarında idari işlem ve eylemlere ilişkin olarak kanunda yer alan süreye ilişkin hükümlerin uygulanması mümkün görülmemektedir. İdarenin mahkeme kararlarını yerine getirmekten kaçınması veya icrada gecikmesi yolundaki davranışı süregelen bir tutumu ifade ettiğinden ve mahkeme kararı zamanın geçmesi ile önemini ve etkisini kaybetmeyeceğinden, bu halin doğurduğu zararların talep ve dava edilmesini bir süreyle sınırlamakta mümkün değildir. Mahkemelerin iptal kararlarının yerine getirilmesi için mevzuatımızda herhangi bir süre öngörülmemiştir. İptal kararı düzeltme veya yargılamanın yenilenmesi yolu ile kaldırılıncaya kadar, kanuni hakikati ifade ettiğinden ve hatta kanunun da üstünde bir kuvvete sahip olduğundan ne zaman olursa olsun idarece mutlaka uygulanması ve hukuka aykırılığın giderilmesi gerekir. Bu itibarla, iptal kararının yerine getirilmemesi hali ne kadar uzun süre devam ederse etsin bunun idare
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1