Türkiye Barolar Birliği Dergisi 162.Sayı

175 TBB Dergisi 2022 (162) Müzeyyen EROĞLU DURKAL / Aynur HASOĞLU Danıştay 5. Dairesi tarafından verilen bir kararda kabul edilen görüşe göre ise yargı kararlarının yerine getirilmemesi nedeniyle idareye yapılacak başvurular 1050 sayılı Muhasebe-i Umumiye Kanunu’nun 93. maddesinde öngörülen 5 yıllık süre içinde yapılmalı, isteğin açık veya zımnen reddi üzerine İYUK 7. maddede belirlenen süre içinde tazminat davası açılmalıdır.53 İdari yargı kararlarının uygulanmaması nedeniyle açılacak tazminat davalarının hangi süre içinde açılması gerektiği bir başka ifadeyle zamanaşımı süresi konusunda doktrindeki görüş farlılıkları Danıştay kararlarında da kendini göstermiş ve Danıştay dava daireleri arasındaki görüş farklılıklarının ortadan kaldırılması için içtihatların birleştirilmesi talep edilmiştir. Bu konuda Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulu; “Dairelerin kendi kararları ile Daire ve Kurul kararları arasında ilk bakışta içtihat aykırılığı bulunduğu izlemini doğmakta ise de, bu durum, çözümü idari yargının görev alanına giren uyuşmazlıkların çeşitliliğinden ve mahkeme kararlarını uygulamayan idarenin hukuka aykırı davranışından doğan, zararın kesinleşme aşamalarındaki farklılıktan kaynaklanmakta, bir başka anlatımla, her somut olayın kendi koşulları içinde değerlendirilmesinden dolayı farklı sonuçlara ulaşılmış bulunmaktadır… Subjektif bir hak ihlalinin söz konusu olduğu durumlarda, idari yargı yerlerince verilen iptal kararlarının uygulanmaması nedeniyle ortaya çıkan zararın tazmini istemiyle idareye yapılacak başvurularda, zamanaşımı konusunda herhangi bir sınırlandırma getirilmemesi veya ilamların infazı için tanınmış olan ve Borçlar Kanunu’nun 135’inci maddesinin ikinci fıkrasında düzenlenen “on yıllık zamanaşımı süresi”nin uygulanması ya da 1050 sayılı Muhasebe-i Umumiye Kanunu’nun 93 üncü maddesinde öngörülen 5 yıllık sürenin esas alınması bu ölçütün dikkate alınmasının sonucudur” demek suretiyle ve yargı kararlarının uygulanmaması nedeniyle açılan tazminat davalarında süreye ilişkin olarak görüş birliğine varmanın idari davaların çeşitliliği itibariyle uygulamada çok önemli sorunlara yol açacağı gerekçesiyle tarafından yerine getirilmesi sorumluluğu sona ermez”. Danıştay 4.D, 13.04.1995, E: 1994/3382, K: 1995/1690; Danıştay 4.D, 13.04.1995, E: 1994/3382, K: 1995/1690 (KanunumMevzuat ve İçtihat Bilgi Bankası); Benzer görüş için Danıştay VDDGK, 18.06.1993, E: 1992/301, K: 1993/74 (Karşı oy gerekçesi), Kazancı İçtihat Bilgi Bankası. 53 Danıştay 5.D, 15.05.1992, E: 1988/2911, K: 1992/1449 (Danıştay İçtihadı Birleştirme Kurulu’nun 25.12.1997 tarih ve 1996/2 Esas sayılı kararından alınmıştır).

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1