Türkiye Barolar Birliği Dergisi 162.Sayı

178 İdari Yargı Kararlarının Yerine Getirilmesinde Zamanaşımı Sorunu farklı ve çeşitli zamanaşımı sürelerinin uygulanmasını haklı kılacak mahiyette değildir. Bu nedenle idari yargı kararlarında çok farklı ve çeşitli zamanaşımı sürelerinin uygulanması başta hukuk devleti ilkesi olmak üzere hukuki istikrar ve güvenlik açısından da olumsuz sonuçlar doğuracaktır. Aslında iptal ve tam yargı kararlarının tabi olduğu zamanaşımı süresi, idari yargı kararlarının yerine getirilmemesi nedeniyle açılacak tazminat davalarının tabi olduğu zamanaşımı süresi ile iç içedir. Sonuç itibariyle idari yargı kararlarının yerine getirilmemesi nedeniyle açılacak tazminat davalarında, iptal ve tam yargı davası zamanaşımı süresi içinde idareye başvuru yapılması ve idarenin açık veya zımni ret kararı üzerine dava açma süresi içinde tazminat davasının açılması gerekmektedir. Bu durumda iptal ve tam yargı davası sonucu verilen kararların tabi olduğu zamanaşımının tespit edilmesi gerekmektedir. İptal davaları idarenin hukuka uygun davranmasını sağlamak için getirilen davalar olup söz konusu davalar ile idarenin işlemlerinin hukuka uygun olup olmadığı incelenir. Dava sonucunda idarenin tesis ettiği işlem hukuka aykırı bulunur ise işlem iptal edilir. İşlemin iptali, o işlemin yapıldığı tarihten itibaren ortadan kaldırılması anlamı taşır. Kanaatimizce idari yargı yerlerince verilen iptal kararlarının yerine getirilmesi, idareden her zaman talep edilebilecektir. Ta ki iptal hükmü bir başka mahkeme kararı ile ortadan kaldırılıncaya kadar. Bir başka mahkeme kararı ile ortadan kaldırılmadığı ve geçerli olduğu sürece iptal kararlarının uygulanmasını talep etme, herhangi bir zamanaşımı süresine tabi olmamalıdır. Tam yargı davaları ise kişilerin bir idari işlem, eylem ya da sözleşme nedeniyle uğradığı zararların idarece tazmini için açılan davalardır. İYUK 28/2. maddesinde konusu belli bir miktar paranın ödenmesini gerektiren davalarda hükmedilen miktarın idarece ödenmemesi durumunda genel hükümler dairesinde infaz ve icra olunacağı belirtilmektedir. Tam yargı davalarının konusu da belirli bir miktar paranın ödenmesidir. İdarece bu miktarın ödenmemesi durumunda ilamın genel hükümler dairesinde infaz ve icra olunacağı belirtildiği için İcra İflas Kanunu hükümleri uyarınca 10 yıllık zamanaşımı süresine tabi olması gerektiği kanaati hâsıl olmaktadır.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1