Türkiye Barolar Birliği Dergisi 162.Sayı

189 TBB Dergisi 2022 (162) Pınar ALTINOK ORMANCI ihtiyaç duyan kişinin belirli şartları taşıması halinde Devlet tarafından desteklenmesi şeklinde görüşler ileri sürülmektedir. Bu görüşlerin kabulü, zaten ekonomik bağımsızlığı olmayan kadınların, aç kalmamak uğruna, her türlü kötü muameleye rağmen evli kalmaya devam etmeleri sonucunu doğurabilecek ve bu yönüyle, Türk Medeni Kanunu’nun sağlamayı amaçladığı kadın-erkek eşitliğine de aykırı olacaktır. Mehaz İsviçre Medeni Kanunu ayrıntılı olarak incelendiğinde, İsviçre’de yoksulluk nafakasının neden kural olarak belirli bir süre için kabul edildiği, bu sürenin nasıl belirleneceği ve hangi koşullar altında kuralın dışına çıkılarak daha uzun süreler için nafakaya hükmedilebileceği görülebilecek; bu çerçevede düzenlemenin Türkiye’deki ekonomik koşullara uygunluğu değerlendirilebilecektir. Bu nedenle Türk hukukunda yoksulluk nafakasının süresine ilişkin tasarıların değerlendirilmesinden önce, aşağıda, İsviçre hukukunda yoksulluk nafakasının nasıl düzenlendiği ve nasıl uygulandığı ele alınacak; nafaka hukukuna ilişkin İsviçre Federal Mahkeme içtihatlarındaki değişikliklere de değinilecektir. II- İsviçre Hukukunda Yoksulluk Nafakası İsviçre Medeni Kanunu’nda yoksulluk nafakası 125. maddede düzenlenmiştir. Bu düzenlemeye göre: “Eşlerden birinin, yaşlılık sigortası ödeneğini oluşturması da dâhil olmak üzere, makul bir biçimde geçimini sağlaması kendisinden beklenemezse, diğer eş ona uygun bir katkıda bulunmak zorundadır. Nafaka ödemesinin gerekip gerekmediğini ve gerektiği hallerde miktarını ve süresini belirlemek için hâkim aşağıdaki hususları göz önünde bulundurur: 1. Evlilik süresince eşler arasındaki görev dağılımı, 2. Evlilik süresi, 3. Evlilik süresince eşlerin yaşam seviyesi, 4. Eşlerin yaşı ve sağlık durumu, 5. Eşlerin gelirleri ve malvarlıkları, 6. Bakımı gereken çocuklar varsa, bakım ihtiyacının kapsamı ve süresi,

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1