Türkiye Barolar Birliği Dergisi 162.Sayı

200 Türkiye’de Yoksulluk Nafakasına İlişkin Güncel Gelişmeler ve Nafakanın Süreye Bağlanması ... Aksi görüş ise, nafakanın süresiz olarak ödenmesinin hakkaniyete aykırı olduğu gerekçesiyle nafaka düzenlemesinin gözden geçirilmesi ve nafakanın süreye bağlanması gerektiğini ileri sürmektedir.46 Oysa Türkiye’nin mevcut koşullarında süreli nafakanın bir kural haline getirilmesi, örneğin şiddete maruz kalan kadınları, boşanmaktan caydırabilir. Zira maddi geliri olmayan bir kadının boşandıktan sonra belirli bir süreyle yoksulluk nafakasına bağlanması, onun bu süreden sonra tamamen geçimini sağlayamayacak durumda ortada bırakılması anlamına gelebilir. Yapılması gereken, sosyal devlet ilkesi çerçevesinde, devletin boşanan kadınlara öncelikli olarak iş bulma yönünde somut adımlar atması, mesleki eğitim vererek boşanan kadınların kendi başlarına hayat kurabilmelerine imkân vermesi ve onlara ücretsiz çocuk bakım desteği sağlamasıdır. Diğer taraftan, yukarıda açıklandığı üzere, İsviçre’de, boşanan kişinin geçinmesi için gereken uygun miktar belirlenirken, eşlerden birinin mali gücüne önemli etki eden bir evliliğin varlığı halinde, evlilikteki hayat seviyesi dikkate alınmakta; o hayat seviyesinin her iki eşin ortak katkılarıyla sağlandığı kabul edilmektedir. Bu husus da göstermektedir ki, evlilik nedeniyle eşlerden birinin ekonomik bağımsızlığından vazgeçmesi, boşanma halinde karşılığını bulmakta ve evlilikteki hayat standardının yakalanmasında onun da emeği olduğu göz önüne alınarak, nafaka miktarı o hayat standardına göre belirlenmektedir. Türk hukukunda baskın görüş ve Yargıtay uygulaması ise47 nafaka miktarını boşanan eşin yeme, giyinme, barınma, sağlık, kültür gibi zorunlu ihtiyaçlarının karşılanması çerçevesinde belirleneceğini kabul ettiğinden, İsviçre’deki uygulamaya son derece uzaktır. Boşanan eşin ekonomik bağımsızlığından vazgeçmiş olmasının karşılığını alması bakımından, nafaka miktarının değerlendirilmesinde Türk hukukunda da benzer bir bakış açısı geliştirilmesinde fayda olacaktır. O halde Türk hukukunda nafakaya ilişkin düzenlemenin gözden geçirilmesi ve nafaka ödemesinin gerektiği hallerde bunun miktarını ve süresini belirlemeye yarayacak kriterlerin kanun metnine ilave edilmesi yerinde olacaktır. Bu çerçevede önerimiz, hâkimin, evlilik süresini; evlilik devam ederken eşler arasındaki görev paylaşımını ve evlilik birliğindeki yaşam standardını; eşlerin yaşı, sağlık durumu, gelirleri ve 46 Kulaklı, s. 263; Yıldırım, s. 83;Özdemir, s. 47. 47 Bkz. yukarıda I- A.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1