218 Boşanma Davalarında Kişisel Sağlık Verilerinin Korunması sebebinin gerçekleştiğinin ispatı için de kişisel sağlık verilerinden delil olarak yararlanılması mümkündür. Türk Hukukunda boşanmayı konu alan temel düzenlemelere hâkim olan ilkelerden birisi de kusura ilişkindir. Bu ilke gereğince, hem boşanma sebeplerinin ortaya çıkmasında kusuru bulunmayan eş korunmaya çalışılmış, hem de boşanmanın sonuçlarının belirlenmesinde kusura önem atfedilmiştir. Bu durum karşısında boşanmanın sonuçları olarak kabul edilen maddi ve manevi tazminat veya yoksulluk nafakasına ilişkin talepler de eşlerin kusuruna göre karşılığını bulacaktır. Boşanmanın bir diğer sonucu olan evlilik birliğinde dünyaya gelmiş çocukların velayetlerinin belirlenmesi açısından da kişisel sağlık verilerinin önem taşıması mümkündür.29 Eşlerden birinin sahip olduğu bir hastalık veya bağımlılığın çocuğuyla ilişkisine etkisi, çocuğun üstün yararı açısından kabul edilemez bulunacak olursa, hakim velayeti bu kişiye tevdi etmeyecektir.30 Benzer şekilde velayet kendisine bırakılmayan eşin çocuğuyla kişisel ilişki kurmasının usulü veya zamanının belirlenmesi için de kişisel sağlık verileri delil olarak sunulabilir.31 Ayrıca gerek zina gerekse sadakatsizlik iddiasıyla genel boşanma sebebine dayalı olarak açılan boşanma davalarında da eşlerin veya üçüncü kişi olan çocukların genetik verilerinin kullanılması söz konusu olmaktadır. Örneğin eşinin sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği iddiasında olan davacı kocanın, davalıyla olan evlilik birliğinde doğan çocuğun kendisinden olmadığı yönündeki iddialarını kanıtlamak üzere çocuk hakkında DNA incelemesi talep etmesi, üçüncü kişinin genetik verisinin işlenmesi örneğidir.32 29 Velayet kendisine bırakılacak tarafın bedensel, ruhsal ve zihinsel sağlığı diğer kriterlerle birlikte değerlendirilmelidir. Bilge Öztan, Aile Hukuku, B. 6, Turhan Kitabevi, Ankara 2015, s. 783. 30 “Doktor raporlarına göre davacı annede mevcut olan hastalığın (bipolar bozukluk) velayet görevini yerine getirmesine engel teşkil edip etmeyeceği konusunda Adli Tıp İlgili İhtisas Kurulu’ndan rapor alınması ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonuç uyarınca karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi doğru görülmemiştir”. YHGK E. 2008/2-348, K. 2008/342, T. 28/11/2007. 31 “Davalıya bipolar bozukluk tanısı konulduğun.... Ruh Sağlığı Hastanesi tarafından düzenlenen belgelerden anlaşılmaktadır. Mahkemece baba ile ortak çocuk arasında kurulan kişisel ilişkinin, gözetim altında gerçekleştirilmesinin çocuğun üstün yararına olup olmadığına ilişkin bir araştırma yapılmamıştır”. Y. 2. HD E. 2016/11108, K. 2016/12572, T. 28.06.2016. 32 Konu hakkında ayrıntılı bilgi için bkz. Aydıncık Midyat, Şirin (Edt. Antalya, Gök-
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1