12 Güçlü Yürütme Organının Egemen Olduğu Afrika Başkanlık Sistemleri ve Nijerya Örneği talık, yaşlılık gibi doğal olaylar sonucunda yahut askeri darbe ve halk ayaklanması gibi sosyopolitik eylemler neticesinde el değiştirebildiği gözlemlenmektedir.20 Başkanlık sisteminin benimsenmeye başlandığı 1960’lı ve 70’li yıllarda, Afrika ülkelerinde gerçekleşen siyasi seçimler, yukarıda söz edilen durumun vahametini ortaya koyar niteliktedir. Öyle ki kıtada altmışlı yıllarda yapılan yirmi altı seçimin yalnızca ikisinde başkan karşısında gerçek bir aday bulunmuş; istisnai örnekler haricinde başkan, rakiplerine karşı seçim kaybetmemiştir. Buna karşın, her ne kadar seçimler sonucu başkanlık makamında herhangi bir değişiklik yaşanmamış olsa da bu süreçte, iktidarını hukuki yollardan terk etmeyen devlet başkanlarının neredeyse dörtte üçü suikast, ayaklanma ya da askeri darbeler sonucu zorunlu olarak iktidarlarını devretmek durumunda kalmışlardır.21 1990’lı yıllara değin yoğun şekilde etkisini sürdüren bu siyasi atmosfer, kısmen de olsa etkisini gösteren anayasacılık hareketlerinin de tesiriyle yavaş yavaş dağılmaya başlamıştır. Olağanüstü sebepler yerine seçim, istifa ya da ölüm gibi sebeplerle görev ve yetkilerini yeni başkanlara devreden liderlerin sayısı bir hayli artmış, iktidarın kullanımında şiddet yöntemlerine başvurma oranı ise epey azalmıştır. Lâkin tekrardan altını çizmek gerekir ki bahse konu anayasacılık hareketlerini Batıdaki türdeşleriyle eşdeğer tutmak, anayasa hukuku doktrini açısından çok da doğru bir yaklaşım olmayacaktır. Zira önceden de değinildiği üzere, Afrika kıtasında günümüze yakın tarihlerde vuku bulan anayasacılık hareketleri, devlet iktidarını sınırlandırarak temel hak ve özgürlükleri korumak gayesinden ziyade kuvvetlerin yürütmede birleştirilmesi suretiyle güçlü bir yürütme organı yaratmak amacına özgülendiğinden Batılı ve modern anlamda anayasacılık hareketleriyle ilişkilendirilmesi, hatalı bir nitelendirme olacaktır.22 Afrika ülkelerindeki başkanlık sisteminin tek adam egemenliği üzerinde yoğunlaşan yapısı, bu coğrafyadaki siyasi katılım olanaklarıyla da yakından ilgilidir. Çoğu Afrika devletinde siyasi katılım kültürünün ya da bu kültürü geliştirebilecek, üzerinde genel çapta uz20 Mohammed, s. 175. 21 Özsoy Boyunsuz, s. 99. 22 Özsoy Boyunsuz, s. 99; Ihonvbere, s. 346.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1