Türkiye Barolar Birliği Dergisi 162.Sayı

225 TBB Dergisi 2022 (162) Emel BADUR talık bulaştırdığı bir boşanma davasında her iki eşin de kişisel sağlık verisi doğrudan hükme etki eden deliller olarak değerlendirilmiştir. 47 Yargıtay,48 eşin epilepsi hastası olmasına dayalı olarak açılan bir boşanma davasında, yine tedaviden kaçınmaya ilişkin bir tutumun olup olmadığı kriterine vurgu yapmıştır. Başka bir ifadeyle Yargıtay epilepsinin ancak TMK’nın 165. maddesinde var olan diğer koşulların da varlığının kanıtlanması halinde bir boşanma sebebi olarak kabul edilebileceğine dair hüküm kurmuş ve eşin tedaviden kaçınmıyor olmasına da dikkat çekmiştir. Bir diğer örnekte, eşin sedef hastası olması gerekçesiyle genel boşanma sebebine dayalı olarak açılan davada “Sedef hastalığının tedavisinin doktor raporu ile mümkün olduğu belirlendiği gibi, bu hastalığın evlilik birliğini diğer taraf için çekilmez hale getirmediği de toplanan delillerle saptanmıştır” ifadesi kullanılmıştır.49 Bu vesileyle her türlü kronik hastalığın boşanma sebebi oluşturmayacağı da açıklığa kavuşturulmuştur.50 Eşin kronik bir hastalığına dayalı boşanma davalarındaki Yargıtay uygulaması, öncelikle bu hastalığın tedavi ihtimali olup olmadığı ve hastalığa duçar olan eşin tedaviden kaçınıp kaçınmadığı araştırması sı” (YHGK, 2/34-32, T. 08.07.1969) gibi kişisel sağlık verilerine dayalı boşanma kararları da verilmiştir. Kararlar için bkz. Akıntürk, Turgut ve Derya Ateş, Aile Hukuku, C. 2, B. 22, Beta, İstanbul 2020, s. 263. 47 “Kocanın hastalığının mahiyeti evlilik birliğini çekilmez hale getirir. Öte yandan tedaviden kaçındığı ve kadına bulaştırdığı da anlaşılmaktadır. Kadının ise kusuru tespit edilmemiştir. Kocanın davasının reddi gerekirken her iki davanın da kabulü doğru değildir”. Y 2. HD, E. 2002/6157, K. 2002/6831, T. 21.05.2002. 48 “Davalının ‘temporal tipte epilepsi (sara)’ hastası olduğu anlaşılmaktadır. Eşlerden birinde bu hastalığın varlığı başlı başına bir boşanma sebebi değildir. Davalının hastalığının tedavisinden kaçındığına dair bir delil olmadığı gibi, alınan raporda ruhsal bakımdan evliliği, yürütebilecek yeterliğe sahip olduğu da belirlenmiştir. Davalının sara hastası olması dışında evlilik birliğini temelinden sarsacak ve müşterek hayatın devamına imkân bırakmayacak nitelikte başkaca somut bir hadisenin varlığı ortaya konulmamıştır. O halde, davanın reddi gerekir”, Y. 2. HD, E. 2004/4941, K. 2004/7899, T. 15.6.2004. 49 YHGK, E. 1997/2-642, K. 1997/820, T. 15.10.1997. 50 “Generalize ichtiyozis (balık derisi) hastalığı başlı başına bir boşanma sebebi değildir. … Uygulama ve Araştırma Merkezinin 30.12.2014 tarihli raporuna göre bu hastalığın çocukluk döneminde başlayıp klinik tiplerine göre farklılık gösterdiği ve genellikle yaşla birlikte hastalığın şiddetinin azaldığı, uygun ilaç kullanıldığı takdirde hastalığın bulgularının görünmez kılınabildiği, hiçbir şekilde bulaşıcı olmadığı, farklı klinik formlarına bağlı olarak doğacak çocuklara geçme ihtimalinin bulunduğu bildirilmiştir. Davalı kadının tedaviden kaçındığına dair iddia ve delil de bulunmamaktadır”. Y. 2. HD, E. 2014/27527, K. 2015/13028, T. 18.06.2015.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1