Türkiye Barolar Birliği Dergisi 162.Sayı

17 TBB Dergisi 2022 (162) Burak ERDEM lerin de yürütmenin yargı üzerindeki tahakkümünün temel sebeplerinden olduğu söylenebilecektir. Yargı organlarının kilit pozisyonlarına yürütmece yapılacak atamalarda, ülkelerdeki çok kültürlü etnik yapı ile doğurduğu kırılgan siyaseti göz önüne alma mecburiyeti hâsıl olmakta ve tek parti döneminden miras kalan, nepotizm eksenli davranış kalıpları bu atamaların zeminini oluşturmaktadır. Rejim karşıtı muhalif kesimin ve yargı bağımsızlığının sağlanmasında önemli bir işlev gören baroların kendi içlerindeki çekişme ve kavgaları ile beraber, mahkemeye erişimde yaşadıkları sıkıntılar sebebiyle yoksul halk kitlelerinin adalete inancının kalmaması, yargı organına karşı yürütmece gerçekleştirilen müdahalelerde kamuoyu tepkisinin oluşmamasına yol açmaktadır. Son olarak, genellikle özerk bütçeleri bulunmayan yargı organları, boğuştukları ciddi finansal sorunlar sebebiyle sıklıkla yürütme organıyla irtibat hâlinde bulunmak ve bunun sonucunda yürütmenin hükümranlığı altına girmek mecburiyetinde kalmaktadırlar.36 Afrika’daki başkanlık sistemlerinin, iktidarın tek güçlü politik figür olan başkanın etrafında yoğunlaşan yapısı, yalnızca güçler dengesini yasama ve yargı aleyhine sarsmakla kalmamakta, bunun yanı sıra yerel yönetimleri de merkezi otorite lehine oldukça dezavantajlı bir konuma getirmektedir. Kamusal gelirler çoğunlukla başkanın ikamet ettiği başkentlere aktarılmakta; bütçesel bakımdan merkez, çevre yerleşim yerlerine kıyasla bir hayli kârlı durumda bulunmaktadır. Öyle ki, merkezi hükümete hizmet etmeyen kamu görevlilerinin oranı, başkanlık sisteminin benimsendiği Asya ülkelerinde %25, Latin Amerika devletlerinde ise %50 civarında iken; bu sayı birçok Afrika ülkesinde yalnızca %2-3 seviyelerinde kalmaktadır.37 Dahası, başkanlık sistemini benimseyen kimi Afrika devletlerinde, kamu görevlilerinin 1/6’sının yalnızca başkanlık ofisine hizmet ettiği gözlemlenmektedir. Keza gerek yerel yönetimler gerek merkezi yönetimdeki diğer politik figürler aleyhine, başkanı ekonomik açıdan ciddi biçimde kayıran bu yaklaşım, hükümet sisteminin pratikte tek adam rejimine evrilmesinin bir diğer nedeni olarak gösterilmektedir.38 36 Özsoy Boyunsuz, s. 159; Prempeh, s. 595-596. 37 van de Walle, s. 310. 38 van de Walle, s. 310.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1