280 Uluslararası Özel Hukuk Perspektifinden Akıllı Sözleşmeler engeli teşkil eden durumların nasıl tespit edileceği cevap bekleyen sorular arasında yer almaktadır. New York Sözleşmesi’nin katı hükümlerinin, Sözleşme’nin VII. maddesi çerçevesinde milli hukuklarda yer alan daha elverişli hükümler ile aşılabilmesi mümkün ise de milli hukukların akıllı sözleşmeler açısından bu noktaya gelip gelemeyecekleri henüz belirsizdir. Sonuç Blokzincir teknolojisi ile akıllı sözleşmelerin gün geçtikçe yaygınlaşması, hukuk alanında cevaplanması gereken birçok soruyu gündeme getirmektedir. Akıllı sözleşmelerin hukuki niteliği konusundaki tartışmalar süregelmekle birlikte, off-chain akıllı sözleşmeleri bir asıl sözleşmenin ifa aracı, on-chain akıllı sözleşmeleri ise tek başına bir sözleşme olarak kabul etme eğilimi doktrinde ağır basmaktadır. Hiç şüphesiz ki bu değerlendirmenin sözleşmenin tabi olduğu hukuk çerçevesinde yapılması gerekmektedir. On-chain akıllı sözleşmeler, sadece ve ilk defa merkezsiz ve sınır aşan nitelikte bir teknoloji olan blokzincir üzerinde kurulduklarından yabancılık unsuru taşıdıkları kabul edilmektedir. Ancak, gerek uygulanacak hukukun nasıl tespit edileceği gerekse çıkan uyuşmazlıkların nasıl çözüme kavuşturulacağı hususlarındaki belirsizlikler devam etmektedir. Söz konusu belirsizliklerin temel sebebi, geleneksel kanunlar ihtilafı ve milletlerarası usul hukuku kurallarında coğrafi sınırların esas alınmış olmasının akıllı sözleşmelerin yapısına uygun bulunmamasıdır. Bu nedenle, her iki alanda da taraf iradeleri ön plana çıkmakta, hukuk seçimi ya da yetki anlaşması yoluyla belirsizliklerin en aza indirilebilmesi mümkün görülmektedir. Ancak elbette, bu etkinin doğabilmesi için seçilen hukukun ve belirlenen mahkemenin akıllı sözleşmelere nasıl yaklaşacağının önemi büyüktür. Dolayısıyla, blokzincir teknolojisi ve akıllı sözleşmelerle ilgili olarak milli hukuk sistemlerindeki uyumlaştırma çalışmalarının artarak devam etmesi, bu anlamda hukukun teknoloji ile rekabet etmek yerine iş birliği yapması hem ticari sürdürülebilirlik hem de hukuki öngörülebilirlik açısından elzem görülmektedir. Diğer taraftan, uluslararası ticari uyuşmazlıklarda yaygın bir şekilde kullanılan tahkim yöntemine, akıllı sözleşmelerden kaynaklı
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1