Türkiye Barolar Birliği Dergisi 162.Sayı

293 TBB Dergisi 2022 (162) Hülya ATLAN GÜRER deniyle oldukça kısaltılmış olacaktır. (Wildhaber/Dede, Berner Kommentar OR, Art. 129, N. 33. Ayrıca bkz. Erdem, Zamanaşımı, s. 31; Paksoy, s. 102-103). Aynı şekilde, TBK’nın üçüncü bölümü ikinci ayırımında öngörülen sürelerin hak düşürücü süre olarak kararlaştırılmasının, zamanaşımını durduran ve kesen sebeplerin sözleşmeyle ortadan kaldırılması niteliğini taşıyacağına ilişkin olarak bkz. Akçay, s. 34. TBK m. 148 kapsamına giren zamanaşımı sürelerinin dolaylı olarak uzatılması kapsamında ise zamanaşımının başlangıcının ötelenmesi ya da zamanaşımını durduran veya kesen başkaca sebeplerin öngörülmesinin ne ölçüde geçerli olacağı sorunuyla karşılaşılabilir. Bu anlamda doktrinde, zamanaşımının başlangıcını erteleyen sözleşme hükümlerinin (TBK m. 149/1’de öngörülen muacceliyet anının değil, alacaklının alacağı ileri sürdüğü anın esas alınmasında olduğu gibi) geçerli olmadığı kabul edilmektedir. Buna karşılık, alacağın muacceliyet anının (ve dolayısıyla zamanaşımının başlangıcının) ertelenmesi, dolaylı olarak zamanaşımı süresinin de uzamasına yol açacak olmakla birlikte, TBK m. 148’deki yasağa aykırılık oluşturmaz. Çünkü bu halde sürenin uzaması, muacceliyet anının ertelenmesinin bir yan sonucudur (Wildhaber/Dede, Berner Kommentar OR, Art. 129, N. 46-47; Alfred Koller, “Verjährungsverzicht und Verjährungsverlängerung”, Zeitschrift des bernischen Juristenvereins (ZBJV), 157, 2021, s. 703; Koller, OR AT, s. 1248, N. 71.36. Aynı yönde olmak üzere, muacceliyet tarihini geciktiren tecil anlaşmalarının mümkün olduğu yönünde bkz. Tekinay/Akman/Burcuoğlu/ Altop, s. 1072). Diğer yandan, tarafların kanunun düzenlemediği bir durma ve kesilme nedeni öngörmelerinin de sürenin uzatılması anlamına geldiği ve TBK m. 148’deki yasak kapsamında yer aldığı kabul edilmektedir (Erdem, Zamanaşımı, s. 375; Eren/Dönmez, s. 2647; M. Kemal Oğuzman/M. Turgut Öz, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, C. I, Vedat Kitapçılık, İstanbul, 2021, s. 628; Safa Reisoğlu, Türk Borçlar Hukuku Genel Hükümler, Beta Yayıncılık, İstanbul, 2012, s. 435; Mahmut Bilgen, Özel Hukukta Zamanaşımı, Adalet Yayınevi, Ankara, 2010, s. 185; Tekinay/Akman/Burcuoğlu/Altop, s. 1072; Akçay, s. 33-34; Mehmet Akif Tutumlu, Türk Borçlar Hukukunda Zamanaşımı ve Uygulaması, Seçkin Yayıncılık, Ankara, 2008, s. 338. Zamanaşımını kesen başkaca bir sebebin kararlaştırılması bakımından aynı yönde bkz. Ingeborg Schwenzer, Schweizerisches Obligationenrecht, Allgemeiner Teil, 7. Aufl., Stämpfli Verlag, Bern, 2016, s. 544, N. 84.29a). TBK’nın üçüncü bölüm ikinci ayırımında yer alan süreler dışındaki hükümlerinde veya diğer kanunlarda yer alan (ve emredici nitelikte olmayan) zamanaşımı süreleri ise (TBK m. 148’in zıt anlamından da anlaşılacağı üzere) kural olarak sözleşmeyle değiştirilebilir, bu anlamda uzatılıp kısaltılabilir (Koller, ZBJV, s. 697; Wildhaber/Dede, Berner Kommentar OR, Art. 129, N. 17 ve 52; Halûk N. Nomer, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, Beta Yayıncılık, İstanbul, 2020, s. 466, N. 212.17; Eraslan Özkaya, Özel Hukukumuzda Zamanaşımı ve Hak Düşürücü Süreler, Seçkin Yayıncılık, Ankara, 2016, s. 198; Reisoğlu, s. 435-436; Tekinay/Akman/Burcuoğlu/Altop, s. 1071; Paksoy, s. 100-101; Çetiner/Furrer/Müller-Chen, N. 1723; Akçay, s. 35). Bununla birlikte sürenin kısaltılmasının, alacaklının hakkını takip etmesini hakkaniyete aykırı bir biçimde zorlaştırmamasına dikkat edilmelidir (Koller, ZBJV, s. 698; Koller, OR AT, s. 1247, N. 71.32; Schwenzer, s. 539, N. 84.12; Berger, s. 485, N. 1452; Däppen, BSK OR, Art. 129, N. 3; Wildhaber/Dede, Berner Kommentar OR, Art. 129, N. 58; Theo Guhl/Alfred Koller/Anton K. Schnyder/ Jean Nicolas Druey, Das Schweizerische Obligationenrecht, 9. Aufl., Schulthess Verlag, Zürich, 2000, s. 319, N. 15; Erdem, Zamanaşımı, s. 373-374; Eren/Dönmez, s. 2647; Oğuzman/Öz, s. 628-629; Paksoy, s. 98; Tutumlu, s. 341). Söz konusu

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1