299 TBB Dergisi 2022 (162) Hülya ATLAN GÜRER beyanında bulunması konusunda alacaklının yapabileceği baskıya karşı korunmuş olur.46 Böylece borçlunun, yapacağı bir feragat beyanıyla zamanaşımı definde bulunma hakkını ve zamanaşımının sağladığı korumayı çok erken bir safhada kaybetmesi engellenmiş olmaktadır.47 Başka bir ifadeyle, zamanaşımı süresinin uzamasına yol açan ve dolayısıyla borçlunun zamanaşımının korumasından yararlanmasını geciktiren feragatin, henüz sözleşme kurulurken veya daha öncesinde (alacak henüz doğmadan) yapılması yasaklanmaktadır.48 İşte önceden feragat yasağının anlamı ve amacının; borçlunun zamanaşımı defini ileri sürme imkânı ile zamanaşımının sağladığı korumayı, alacaklının baskısı altında, henüz sözleşme kurulurken veya daha öncesinde kaybetmesini engellemek olduğu ortaya konduğunda, bu yasağın (TBKm. 160/1’in) sadece kanunun üçüncü bölümü ikinci ayırımında yer alan zamanaşımı süreleri bakımından değil, tüm zamanaşımı süreleri için geçerli bir yasak olduğu kolaylıkla anlaşılabilir. Borçluyu bu yönden koruma gereği, tüm zamanaşımı süreleri bakımından söz konusu olur. Aksinin kabulü ile, önceden feragat yasağına ilişkin TBK m. 160/1’in uygulama alanının sınırlandırılması, zamanaşımı kurumu ile korunmak istenen borçlunun hukuki durumunun yeniden zarar görmesine yol açar.49 Önceden feragat yasağının amacı bu şekilde belirlenip, uygulama alanı alacağın doğumu anı ile bundan önceki dönemle sınırlandırıldığında, zamanaşımı süresi işlerken de feragat beyanında bulunulabileceği kendiliğinden anlaşılır. Bu yasakla korunmak iste46 Wildhaber/Dede, Verzicht, s. 141. 47 Wildhaber/Dede, Verzicht, s. 137; Wildhaber/Dede, Berner Kommentar OR, Art. 141, N. 4. Bu yasağın, sadece bir feragat sözleşmesi şeklinde somutlaşan hukuki işlemleri değil, zamanaşımına başvurulmasını zorlaştıran diğer hukuki işlemleri de (borçlunun zamanaşımı define başvurması halinde ceza koşulu ödeyeceğinin kararlaştırılmasında olduğu gibi) kapsamına aldığına ilişkin olarak bkz. Berti, ZK OR, Art. 141, N. 60; Däppen, BSK OR, Art. 141, N. 2. 48 Ayrıca bkz. Gauch/Schluep/Schmid/Emmenegger, N. 3374. Doktrindeki yeni eğilimin de zamanaşımı hukukunda irade serbestisine sınırlama getirilmesinin temelinde, borçlunun bu konuda aşırı bir süreyle bağlanacağı sözleşmeler yapmasına engel olma düşüncesinin bulunduğu yönünde olduğunu belirtelim (Yasin Alperen Karaşahin, “19. Yüzyıl Müşterek Hukuk Doktrininden Günümüze Zamanaşımı Alanında İrade Serbestisi Hakkında Görüşler”, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi (AÜHFD), 69 (2), 2020, s. 532. Ayrıca bkz. aşağıda, dn. 56). 49 Wildhaber/Dede, Verzicht, s. 138.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1