302 Zamanaşımından Feragat Kaldı ki, irade serbestisi ilkesine aykırı düşecek biçimde zamanaşımı süresi dolmadan önce feragatin yasaklanması, ne alacaklının ne de borçlunun menfaatinedir. Aksine, bazı hallerde, özellikle taraflar arasında uzlaşma görüşmelerinin söz konusu olması halinde, zamanaşımı süresi işlerken zamanaşımından feragat, her iki tarafın da başvurmak isteyeceği bir hukuki imkân olacaktır. Hem alacaklının hem de borçlunun yararına olan bir hukuki imkâna başvurulmasının yasaklanması haklı bir temele dayanmaz.57 58 Bunun gibi, zamanaşımı süresi işlerken 12. Aynı yönde olmak üzere, zamanaşımının öncelikle bireysel menfaatlerle ilgili olduğu görüşünde bkz. Tercier/Pichonnaz/Develioğlu, N. 1550. Bu konuda oldukça detaylı kaleme alınmış bir çalışma için bkz. Karaşahin, İrade Serbestisi, s. 501 vd.). OR Art. 129 (TBK m. 148) esas olarak, ölçüsüz bir yükümlülük altına girilmesine karşı bir koruma sağlar (Wildhaber/Dede, Berner Kommentar OR, Art. 129, N. 13-14; Killias/Wiget, CHK OR, Art. 129, N. 1; Karaşahin, Parteiautonomie, s. 103, N. 347; Berti, ZK OR, Art. 129, N. 2). TBK’nın üçüncü bölümünün ikinci ayırımında öngörülen zamanaşımı sürelerinin değiştirilemeyeceği kuralını kamu düzeni düşüncesine dayandıran aksi yöndeki görüş için bkz. İnan/Yücel, s. 647; Günay, s. 112; Tutumlu, s. 338. Genel olarak zamanaşımı definin gerekçelerinden birinin kamu düzeni olduğuna ilişkin olarak ayrıca bkz. Nedim Meriç, “Zamanaşımı Def’ine İlişkin Bazı Medeni Yargılama Hukuku Meseleleri”, Halûk Konuralp Anısına Armağan, C. I, Yetkin Yayınları, Ankara, 2009, s. 680 vd. 57 Bu yönde bkz. Paksoy, s. 79 vd.; Wildhaber/Dede, Verzicht, s. 142. 58 Hemen burada, 15 Haziran 2018 tarihli Kanun’la yapılan zamanaşımı hukuku revizyonu ile İsviçre Borçlar Kanunu’na, uzlaşma (sulh) görüşmelerinin zamanaşımını durduran bir sebep olarak eklendiğini belirtelim. Buna göre, taraflar yazılı olarak kararlaştırmış iseler sulh görüşmeleri, arabuluculuk veya başka bir mahkeme dışı uyuşmazlık çözüm yönteminin devamı süresince zamanaşımı başlamaz, başlamış ise durur (OR Art. 134/1, b. 8). Gerekçeye göre bununla, zamanaşımının gerçekleşmesini erteleme imkânı elde edilmiş olur. Yine gerekçeye göre, sürelerin değiştirilemeyeceğine ilişkin hüküm (OR Art. 129, TBK m. 148) burada uygulama alanı bulmaz. Hükümdeki sayım sınırlı olmayıp, resmi ve resmi olmayan mahkeme dışı çözüm yöntemlerinin hepsi hükmün kapsamına dâhildir (BBl 2014 235, 260, https://www.fedlex.admin.ch/eli/fga/2014/65/de, Erişim Tarihi: 20.06.2022). Taraflara, uzlaşma görüşmeleri süresince zamanaşımını durduran bir anlaşma yapma imkânını tanıyan söz konusu hüküm karşısında, zamanaşımından feragat sözleşmesinin işlevinin ne olduğu ve aynı amaca hizmet eden iki kurum arasında nasıl bir ilişki bulunduğunun belirlenmesi gerekir. Zamanaşımı hukukuna ilişkin revizyondan sonra, aşağıda da belirtileceği üzere zamanaşımından feragatin en fazla on yıl için yapılabileceği kanun hükmü haline gelmiştir (OR Art. 141/1). İşte her iki kurumarasındaki en önemli fark burada ortaya çıkmaktadır. Zamanaşımından feragat on yıllık bir süre ile sınırlandırılmışken, sulh görüşmeleri devamınca zamanaşımının durmasına ilişkin anlaşma, taraflarca kural olarak süresiz bir biçimde (genel sınırlama hükmü olan TMK m. 23 çerçevesinde) yapabilir. Bu sonuç karşısında, aralarında uzlaşma görüşmeleri bulunan taraflar OR Art. 141 kapsamında feragat sözleşmesi yapmak yerine, OR Art. 134/1, b. 8’e göre zamanaşımını durduran bir sebep konusunda anlaşmayı tercih edeceklerdir. Bu durum, OR Art. 134/1, b. 8 hükmüne, zamanaşımından feragate ilişkin hüküm karşısında bir ön-
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1