Türkiye Barolar Birliği Dergisi 162.Sayı

304 Zamanaşımından Feragat den biri de zamanaşımından feragat anına ilişkin olmuştur. Değişik OR Art. 141/1’e göre borçlu, zamanaşımının başlangıcından itibaren ve her seferinde on yıl için olmak üzere zamanaşımı defini ileri sürmekten feragat edebilir.61 62 Şu halde yeni düzenlemeye göre zamanaşımı işlemeye başlamadan önce zamanaşımından feragat etmek yasak61 BBl 2014, 235 (https://www.fedlex.admin.ch/eli/fga/2014/65/de, Erişim Tarihi: 05.06.2022). Bir görüşe göre, zamanaşımı süresinin, süre işlemeye başlamadan önce uzatılabilmesi, TBK m. 160/1 (OR Art. 141/1) kapsamında tüm zamanaşımı süreleri bakımından geçersiz sayılmasına rağmen, zamanaşımı süresinin kısaltılması bakımından bu konuda bir boşluk bulunmakta olup, bu boşluğun TBK m. 160/1’e göre doldurulması gerekir. Borçlunun, zamanaşımı kurumunun içinin boşaltılmasına karşı korunmasına hizmet eden bu hüküm, TBK m. 148 (OR Art. 129) kapsamına giren zamanaşımı süreleri dışındaki sürelerin kısaltılmasında da esas alınabilir. Buna göre, alacaklıya da buna paralel bir koruma sağlanmalı ve alacağın ileri sürülebileceği sürenin kısaltılması ancak, zamanaşımı süresinin işlemeye başladığı andan itibaren geçerli olmalıdır (Gauch/Schluep/Schmid/ Emmenegger, N. 3379. Aksi yönde bkz. Koller, ZBJV, s. 700). Yine aynı yönde olmak üzere, zamanın gereklerine uygun olmayan TBK m. 148’in (OR Art. 129) daha liberal bir düzenlemeye kavuşturulması gerektiğini belirten bir görüşe göre, zamanaşımı sürelerinin değiştirilmesi, de lege ferenda ilk olarak alacağın doğumundan sonra (yani sözleşme hukuku bakımından sözleşme yapıldıktan sonra) geçerli olmalıdır. Bu, zamanaşımı süresinin uzatılması bakımından zaten TBK m. 160 (OR Art. 141) kapsamında tüm zamanaşımı süreleri yönünden geçerli kabul edilmektedir. Böylece borçlu, zamanaşımı süresinin düşüncesizce (veya aceleyle) uzatılmasına karşı korunmuş olur. Bu koruma ihtiyacı, zamanaşımı süresinin kısaltılması bakımından alacaklı için de aynı ölçüde söz konusudur. Bu nedenle zamanaşımı sürelerinin değiştirilmesi, ilk olarak sözleşme yapıldıktan sonra kararlaştırılabilmeli ve bu, zamanaşımı süresinin OR’un üçüncü bölümünde (TBK’nın üçüncü bölümünün ikinci ayırımında) yer alıp almamasından bağımsız olarak, belirlenecek asgari ve azami sürelerle gerçekleşmelidir (Wildhaber/Dede, Berner Kommentar OR, Art. 129, N. 10). 62 Söz konusu revizyonla OR Art. 141’de yapılan bir diğer değişikliğe göre, genel işlem koşulunda sadece kullanıcı (düzenleyen) zamanaşımı definden feragat edebilir (OR Art. 141/1bis). Karşı taraf (müşteri) ise genel işlem koşulu kapsamında zamanaşımından feragat edemez. Müşterinin feragati bireysel olmak zorundadır. Ancak böyle bir düzenlemenin yapılmasının pratik bir anlamının bulunmadığı belirtilmektedir. Zira yeni düzenleme gereği feragat zaten ilk olarak sözleşme yapılırken değil, zamanaşımının başlamasından (yani alacağın muaccel olmasından) itibaren geçerli olarak yapılabilir. Bu an, uygulamada çoğu zaman alacağın doğmasından, yani sözleşmenin yapılmasından sonra gerçekleşmektedir. Dolayısıyla müşterinin genel işlem koşulu kapsamında feragat etmesi zaten OR Art. 141/1 hükmü nedeniyle mümkün olmaz. Onun feragat beyanı her halde bireysel olmak zorundadır (Koller, ZBJV, s. 696; Wildhaber/Dede, Verzicht, s. 151; Krauskopf, s. 47; Wildhaber/Dede, Berner Kommentar OR, Art. 141, N. 64 vd.; Müller, s. 292. Aynı yönde bkz. Gauch/Schluep/Schmid/Emmenegger, N. 3382a; Kaşak/ Ganbari, s. 116-117).

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1